Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Amed Yıldırım Ve Nuri Yıldırım Başvurusu (Başvuru Numarası: 2018/3080)
0

Amed Yıldırım Ve Nuri Yıldırım Başvurusu (Başvuru Numarası: 2018/3080)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
AMED YILDIRIM VE NURİ YILDIRIM BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2018/3080)
Karar Tarihi: 20/4/2020
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR

Başkan : Kadir ÖZKAYA
Üyeler : Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör : Mehmet AKTEPE
Başvurucular : 1. Amed YILDIRIM
: 2. Nuri YILDIRIM
Başvurucular Vekili : Av. Vedat ÖZKAN

I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/1/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu Amed Yıldırım 9/11/2008 tarihinde Adana'nın Şakirpaşa Mahallesi'nde ateşli silahla vurularak yaralanmıştır. İkinci başvurucu birinci başvurucunun babasıdır.
8. Olayla ilgili olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheliler S.B. ve M.Y.nin olay günü ifadeleri alınmış, şüphelilerden S.B. aynı tarihte tutuklanmıştır.
9. Başsavcılığın 2/12/2008 tarihli iddianamesi ile şüpheli S.B. hakkında silahla kasten yaralama, şüpheli M.Y. hakkında kasten yaralama suçuna yardım suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
10. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 8/7/2014 tarihli kararı ile sanık M.Y. hakkında beraat ve sanık S.B. hakkında taksirle yaralama suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.
11. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15/3/2016 tarihli kararı ile sanık M.Y. hakkındaki beraat kararı onanmış, sanık S.B. hakkındaki mahkûmiyet hükmü hakkında bozma kararı verilmiştir.
12. Bozma üzerine yapılan yargılamada sanık S.B. hakkında olası kasten yaralama suçundan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmiştir.
13. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 30/11/2017 tarihli kararı ile hüküm onanmıştır.
14. Başvurucular 19/1/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 20/4/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
16. Başvurucular, katılan sıfatıyla yer aldıkları davanın uzun süre devam etmesi nedeniyle mağdur olduklarını belirterek adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
17. Bireysel başvuru formunun ve formun ekinde yer verilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden başvurucuların iddialarının münhasıran ceza davasının makul sürede tamamlanmaması nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
19. Sözleşme'nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin güvencelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).
20. Bu kuralın istisnaları, ceza davasında medeni hak talebine imkân veren bir sistemin benimsenmiş olması veya ceza davası sonucunda verilen kararın hukuk davası açısından etkili ya da bağlayıcı olması hâlleridir (Perez/Fransa [BD], B. No: 47287/99,12/2/2004, § 70). 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile ceza muhakemesinde şahsi hak iddiasında bulunma imkânı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bir ceza davasında mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin yargılamanın uzun sürmesine ilişkin ihlal iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
21. Somut olayda başvuruların adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvuruların diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 20/4/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

  Avukat   -   AYM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için