Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2016/15571 E. , 2020/558 K.
0

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2016/15571 E. , 2020/558 K.

Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2016/15571 E. , 2020/558 K.

"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15571
Karar No : 2020/558

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...
VEKİLİ : ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; ... Genel Müdürü olarak görev yapmakta iken Bakanlık Müşavirliğine atanan davacı tarafından, atanmasına dayanak teşkil eden 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ilgili hükmünün, Anayasa Mahkemesinin 13/07/2015 günlü, E:2014/88, K:2015/68 sayılı kararıyla iptal edildiğinden bahisle, eski görevine atanması isteğiyle yaptığı başvurunun reddine dair 02/10/2015 günlü, ... sayılı işlemin iptali ile anılan işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal hakların iadesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; ... Genel Müdürü olarak görev yapmakta olan davacının, görevine son verilmesine ilişkin işlemin yasal dayanağının Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, bu sebeple, davacının eski görevine atanma istemiyle yaptığı başvuru üzerine, anılan göreve iade edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline; yoksun kaldığı parasal hakların ise, başvuru tarihinden (05/08/2015) itibaren hesaplanarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacı hakkında, Rehberlik ve Denetim Başkanlığının 19/07/2016 günlü, ... sayılı onayı doğrultusunda, ... propagandası yaptığı, finansal destek sağladığı, doğrudan ya da dolaylı yardımda bulunmak suretiyle işbirliği içerisinde olduğu iddialarıyla ilgili olarak inceleme ve soruşturma başlatıldığı, davacının, 657 sayılı Kanun'un 137. maddesi gereğince görevden uzaklaştırıldığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : ... nın 20/10/2016 günlü, ... sayılı işlemiyle, görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırıldığı ve aynı tarihli işlemle de görevine iade edildiği, temyiz sebeplerinin dava konusu ile ilgili olmadığı, işlemin yasal dayanağının Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ileri sürülerek temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkimi'nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 31/12/1986 tarihinde aday öğretmen olarak göreve başladığı, memuriyeti boyunca öğretmenlik, İlköğretim Müfettiş Yardımcılığı ve Müfettişliği, İl Milli Eğitim Müdür Vekilliği ve Müdürlüğü görevlerinde bulunduğu, 10/11/2008 tarihinde ... Genel Müdürlüğü görevine atandığı, 14/03/2014 günlü, 28941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6528 sayılı Kanun gereği bu görevinden alınarak Bakanlık Müşavirliği (Şahsa Bağlı) kadrosuna ataması yapılan davacının, anılan atama işleminin dayanağı Kanun hükmünün Anayasa Mahkemesinin 13/07/2015 günlü, E:2014/88, K:2015/68 sayılı kararı ile iptal edildiğinden bahisle ... Genel Müdürü olarak (eski görevine) tekrar atanması istemiyle 05/08/2015 tarihinde başvuruda bulunduğu, iptal edilen söz konusu Kanun hükmünde yeni bir düzenleme yapılması gerektiğinden talebi doğrultusunda her hangi bir işlem yürütülemediği gerekçesiyle başvurusunun reddi üzerine de temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Atamalar" başlıklı 37. maddesinin 1. fıkrasında; "23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunun eki cetvellerde sayılanlar dışında kalan memurların atamaları Bakan tarafından yapılır." hükmüne; 2. fıkrasında ise, "Bakan, gerekli gördüğü hâllerde atama yetkisini merkez teşkilatında alt kademelere, illerde valilere devredebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin, 14/03/2014 günlü, 28941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Yasa’nın 25. maddesi ile eklenen Geçici 10. maddesinin 3. fıkrasında, Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı kadrolarında bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Millî Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevlerinin bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona ereceği, bunlardan Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve Genel Müdür kadrolarında bulunanların ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Bakanlık Müşaviri kadrolarına, Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarında bulunanların ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarına, diğerleri ile Geçici 3. maddeye istinaden şahsa bağlı Şube Müdürü kadrolarında bulunanların ise ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Eğitim Uzmanı kadrolarına, hâlen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacakları, ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen kadroların herhangi bir sebeple boşalması hâlinde bu kadroların hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa'nın 153. maddesinin 3. fıkrasında, "Kanun, Kanun Hükmünde Kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar, gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.", 4. fıkrasında, "İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.", 5. fıkrasında ise, " İptal kararları geriye yürümez." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
14/03/2014 günlü, 28941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 sayılı Yasa’nın 25. maddesi ile eklenen Geçici 10. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemiyle açılan davada; Anayasa Mahkemesinin 13/07/2015 günlü, E:2014/88, 2015/68 sayılı kararı ile, Geçici 10. maddenin 3. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve…” ibaresi ile “…bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Millî Eğitim Müdürü kadrolarında…” ibaresinin; ikinci cümlesinde yer alan “Bunlardan Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve Genel Müdür kadrolarında bulunanlar ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Bakanlık Müşaviri kadrolarına,…”, “…ve İl Müdürü…”, “…ve İl Müdürü…” ile “…, diğerleri ile geçici 3 üncü maddeye istinaden şahsa bağlı Şube Müdürü kadrolarında bulunanlar ise ekli (3) sayılı liste ile ihdas edilen Eğitim Uzmanı kadrolarına,…” ibarelerinin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesince bir yasanın veya KHK'nin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Bir başka anlatımla, Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunması öncelikle yasama organına aynı konuda, iptal kararının gerekçesine uygun olarak yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olup, her durumda yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmaz.
Öte yandan, Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümezliğine ilişkin bulunan kural, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların ortadan kaldırılmasına veya toplum huzurunun bozulmasına yol açacak sonuçları önlemek amacıyla kabul edilmiş olup, bu kuralın mutlak anlamda anlaşılıp uygulanamayacağı; özellikle bir davaya bakmakta olan mahkeme tarafından itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine götürülen konularda uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde Anayasa'nın 152. maddesinde düzenlenmiş olan "Anayasa'ya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi" (itiraz) yolunun hukuk ve uygulama yönünden sonuçsuz kalacağı yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Nitekim Anayasa'nın, itiraz yoluna başvurulan kanun ya da KHK ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının beş ay içinde gelmemesi halinde mahkemenin davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandıracağına işaret edilen 152. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır." yolundaki kural da, Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının, bu karardan önce açılmış bulunan ve bakılmakta olan davalarda uygulanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında, "Anayasa'nın 153. maddesinin ikinci fıkrası gereği, Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanun hükmü, iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte, Anayasa Mahkemesince daha ileri bir tarih belirlenmiş ise o tarihte yürürlükten kalkacaktır. Aynı maddenin dördüncü fıkrası gereği ise Anayasa Mahkemesi iptal kararları geriye yürümeyecektir. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesince iptal edilen bir kanun hükmü, iptal kararının yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükten kalkacak ve iptal kararları geriye yürümeyeceği için de, bu kanun hükmüne göre tesis edilmiş işlemler geçerliliklerini sürdüreceklerdir. Nitekim AİHM de, hukuki kesinlik ilkesi gereği Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye dönük olarak haklar tesis etmeyeceğini belirtmiştir (Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. H.R./Almanya, B. No: 17750/91, 30/6/1992; J.R./Almanya, B. No: 22651/93, 18/10/1995; Mika/Avusturya, B. No: 26560/95, 26/6/1996)." gerekçesinin yerleşik olduğu görülmüştür. (Selçuk Emiroğlu Başvurusu 20/03/2014 tarih ve Başvuru Numarası: 2013/5660; Rabia Kocaaku Başvurusu 07/07/2015 tarih ve Başvuru Numarası: 2013/5053, vb.)
Anılan düzenlemeler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte değerlendirildiğinde; bir yasal düzenlemenin tamamının veya bir kısmının Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olmasının, kesinlik kazanıp sonuçlarını doğuran idari işlemlerin, salt bu nedenle geçerliliğini etkilemeyeceğini ortaya koymaktadır.
Bu durumda, iptal kararlarının geriye yürümeyeceğine ilişkin Anayasanın amir hükmü karşısında ve 14/03/2014 tarihinde Bakanlık Müşavirliğine (Şahsa Bağlı) yapılan atama işleminin sonuçlarını doğurup kesinlik kazanmasından sonra, davacının, Anayasa Mahkemesinin 13/07/2015 günlü, E:2014/88, K:2015/68 sayılı iptal kararına dayalı olarak önceki görevi olan ... Genel Müdürlüğü görevine iade edilmesi istemiyle yaptığı 05/08/2015 tarihli başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  Avukat   -   Danıştay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için