Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/66 E. , 1998/307 K.
0

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/66 E. , 1998/307 K.

Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/66 E. , 1998/307 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/66
Karar No: 1998/307

Temyiz Eden: Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ... Limited Şirketi

İstemin Özeti: İnşaat malzemeleri ticareti yapan ve 1993 yılına ilişkin işlemleri kaydi envanter yönünden incelenen yükümlünün, bir kısım emtiayı faturasız sattığı saptanarak adına Aralık 1993 dönemi için kusur cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi,
... günlü ve E:..., K:... sayılı kararıyla; yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, inceleme elemanınca dönem başında 500 adet boru mevcudu bulunduğu kabul edilmişse de, envanter defterinde böyle bir dönem başı mevcudunun bulunmadığı, tarhiyata esas alınan farkın hesabı sırasında perakende satışların dikkate alınmadığı, ayrıca inceleme raporundaki ağırlıklı ortalama maliyet bedelinin yanlış hesaplandığının saptandığı, fireler ve perakende satışlar gözönüne alınarak yeniden yapılan hesaplamada envanter farkı kalmayacağının belirtildiği, bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmediğinden raporun mahkemelerince de uygun görüldüğü, yeterli bir inceleme ve araştırmaya dayanmaksızın uygulanan tarhiyatın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 8.1.1996 günlü ve E:1995/3136, K:1996/30 sayılı kararıyla; 2577 sayılı Yasanın 31 inci maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 276 ve 286 ncı maddeleri uyarınca, bilirkişinin hukuki tavsif yapma görevi, bilirkişi raporunun da davayı sona erdirici niteliği bulunmadığı, her ne kadar tarhiyat bilirkişi raporuna dayanılarak kaldırılmışsa da, davacı iddiasının tersine, perakende satışların vergi inceleme elemanı tarafından gözönüne alındığı, matrah farkının bu kısım indirildikten sonra bulunduğu, bu nedenle cezalı tarhiyatın kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenlere ek olarak davacı şirket adına aynı olay nedeniyle yapılan cezalı kurumlar vergisi tarhiyatının kaldırılması yolundaki kararlarına karşı yapılan temyiz isteminin Danıştay Üçüncü Dairesinin, 15.2.1996 günlü ve E:1995/1572, K:1996/541 sayılı kararıyla reddedildiğini belirterek ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve inceleme raporundaki tespitler yinelendikten sonra davanın reddi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi: Israr kararının Danıştay Onbirinci Dairesince verilen bozma kararındaki gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi: İnşaat malzemeleri ticareti yapan yükümlü şirketin 1993 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu Aralık dönemi için re'sen yapılan kusur cezalı katma değer vergisi tarhiyatının iptali yolunda ... Vergi Mahkemesince verilen kararın Danıştay 11. Dairesince temyizen incelenerek bozulması üzerine aynı vergi mahkemesince: "bilirkişi raporunda, inceleme elemanlarınca yapılan kaydı envanter hesaplamalarında dönem içinde yapılan perakende satışların nazara alınmadığı, hesap dönemi başında boru stoku bulunmadığı halde varmış gibi gösterildiği, ağırlıklı maliyet bedelinin yüzeysel olarak hesaplandığı hususlarının ayrıntılı biçimde ortaya konulduğu, mahkemelerince bilirkişi raporunun aynen benimsendiği,bilirkişi tarafından dönem başı ve dönem sonu emtia mevcudu ile dönem içindeki faturalı alış ve satışlar dikkate alınarak yeniden yapılan kaydi envanter sonucu bulunan ...- lira matrah farkının, dönem
içindeki perakende satışların tutarı olan ...- liranın %65'i olan ...- liradan az olması nedeniyle kaydi envanterden kaynaklanan matrah farkından söz edilemeyeceği, yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayan vergi inceleme raporuyla saptanan matrah farkı üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasında yasal isabet görülmediği," gerekçesiyle verilen ısrar kararının davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden: inceleme elemanlarınca yapılan kaydi envanter sonucunda yükümlünün yaptığı envanter sonuçlarına göre 235.731 kg. demir, 35.813 kg. saç ve 6.667 adet boru farkının tespit edildiği, 1 kg. demir için 3.600, 1 kg. saç için 5.100 ve bir adet boru için ...- lira olarak belirlenen ortalama satış bedeline göre envanter farkının ...- lira olduğu,dönem içinde fatura ile yapılan perakende satışlar dışında perakende satış fişi ve yazar kasa ruloları ile ...- lira tutarında satış yapıldığı, şirket yetkilisinin beyanına göre bu satışın %65'nin (...- lira) demir, sac ve boruya ilişkin olduğu, demirde 82.771 kg, sacta 10.893 kg. fire karşılığının
...- lira olduğu, bu tutar ile ...- liranın toplamı olan ...- liranın ...- liradan düşülmesi sonucu ...- lira matrah farkı saptandığı ve bu tutar üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Vergi mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun incelenmesinden ise: bilirkişi tarafından yeniden yapılan kaydi envanter sonucunda inceleme elemanlarınca dönem başı mal mevcudu 500 olarak kabul edilen boruda mal mevcudu bulunmadığı, demirde 156.000 kg. sacta 42.248 kg., boruda ise 18 adet fark bulunduğu, inceleme elemanlarının esas aldığı fire oranı ve ortalama satış fiyatının aynen kabulü suretiyle yapılan hesaplama sonucu toplam ...- lira matrah farkı tespit edildiği, bilirkişi tarafından kaydi envanterin alış ve satış faturaları üzerinden yapılmasının doğal sonucu olarak ...- lira perakende satış tutarının envanter hesabında dikkate alınmadığı,dolayısıyle matrah farkı olarak tespit edilen tutarın perakende satış tutarı içinde yer alması nedeniyle matrah farkından söz edilemeyeceğinin belirtildiği, bu raporda inceleme elemanlarının perakende satışları envanter incelemesinde dikkate almadıkları yolunda bir ifadeye yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere inceleme elemanları fatura dışı belgelerle yapılan perakende satış tutarının demir, saç ve boru satışlarına ilişkin ...- liralık kısmını dikkate almışlardır.
Belirtilen durum karşısında, bilirkişi tarafından dönem başı ve dönem sonu emtia mevcudu ile dönem içindeki faturalı alış ve satışlar esas alınarak kaydi envanter yapılmak ve perakende satışlar dikkate alınmak suretiyle matrah farkı kalmadığı ortaya konulduğundan vergi mahkemesince cezalı tarhiyatın iptaline karar verilmesinde yasal isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile ilk kararında ısrar eden vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İnşaat malzemeleri ticareti yapan davacının işlemlerinin kaydi envanter yönünden incelenmesi sonucunda bulunan matrah farkı üzerinden adına Aralık 1993 dönemi için salınan kusur cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi idaresince temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31 inci maddesiyle atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275-286 ncı maddelerinde düzenlenen bilirkişi müessesesi ile hakime, davanın çözümü için gerekli olan özel ve teknik bilgilerin sağlanması amaçlanmıştır.
Olayda, şirketin 1993 yılına ait kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme elemanı tarafından yapılan kaydi envanter sonucunda üç çeşit emtiada noksanlık bulunduğu saptanmış ve ortalama birim değerler esas alınarak yapılan değerleme sonucunda bulunan matrah farkı üzerinden adına cezalı vergi salınmıştır.
Fire miktarları ve emtianın ortalama birim değerleri taraflar arasında ihtilafsızdır. Davacı, yapılan kaydi envanterin doğru olmadığını, profil boruda dönem başı mal mevcudu bulunmadığı halde tutanağa 500 adet dönem başı mevcudu geçirildiği ve üç tür emtianın dönem içi alış ve satışları ile dönem sonu mevcudunun doğru saptanmadığını, perakende satışların gözönüne alınmadığını ileri sürerek dava açmıştır.
Davacı iddialarının araştırılması amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; yükümlünün 1993 yılına ilişkin defter ve belgeleri ile alış ve satış faturaları üzerinde yapılan kaydi envanter sonucunda, boruda dönem başı mevcudunun bulunmadığı, envanter farkının faturalı alış ve satışlara göre saptandığı, oysa davacının perakende satışları da bulunduğu ve bu satışlar nedeniyle perakende satış fişi düzenlendiği, perakende satış fişi ile yapılan satış tutarlarının yaklaşık yüzde 65'inin envanter farkını oluşturan üç tür emtia satışına ait olacağının inceleme elemanı tarafından da kabul edildiği, taraflar arasında çekişmesiz olan fire miktarı ve perakende satışlar gözönüne alındığında matrah farkını gerektiren bir envanter farkı kalmayacağı belirtilmiş ve karar bu rapora dayandırılmıştır.
Aynı envanter kayıtları ile alış ve satış faturalarına dayanılarak inceleme elemanı ve bilirkişi tarafından farklı sonuçlara ulaşılmış olması karşısında doğan bu çelişkinin giderilmesi amacıyla mahkemece gerekirse aynı bilirkişiden ek rapor istenmesi veya yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekirken bozma kararı üzerine hiçbir araştırma yapılmadan verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesinin, ... günlü ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen çelişki giderildikten sonra belirecek duruma göre bir karar verilmek üzere bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 23.10.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X - K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, ... Vergi Mahkemesinin, ... günlü ve E:..., K:... sayılı kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

  Avukat   -   Danıştay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için