Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Esnaf, TTK. Madde 15:
0

Esnaf, TTK. Madde 15:

İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4383 E. , 2020/2545 K.
“…
MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR
A)Davacı İstemi;Dava, davacının 20/04/1982 tarihi ile 04/10/2000 tarihleri arasında belgelenen vergi mükellefiyeti sürelerinin Bağ-Kur sigortalılık kapsamında sayılması için 15/10/2001 tarihinde kuruma müracaat edildiğini, kurum tarafından 01/05/2002 tarihli yazı ile çıkartılan borç tutarının taksitlendirildiğinin, müvekkilinin bu taksitleri öderken bu defa 28/12/2004 tarihli yazı ile önceki yazının dikkate alınmaması kaydıyla yeni ödeme tutarının bildirildiği, kuruma bu tarihler arası dönemin Bağ-Kur kapsamında değerlendirilmesi için yaptıkları müracaatın reddedildiğini, 20/04/1982-04/10/2000 tarihler arası dönem vergi mükellefiyeti esas alınarak bu tarihler arası dönemin Bağ-Kur kapsamına alınarak emeklilik günlerine eklenmesini karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalıların Cevapları;
Davalı Kurum Vekili; 6552 S.Y. kapsamında kuruma müracaat edilmesi gerektiği, 4956 S.Y. ile 1479 S.Y.'nın 18.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı;
İlk Derece Mahkemesince;’1479 sayılı Kanuna eklenen Geçici 18. maddesi hükmü kapsamında davacının 15/10/2001 tarihi itibariyle kuruma başvuruda bulunduğu ve kurumun 04/12.2001 tarih 27120 sayılı, 01/05/2002 tarih 9133 sayılı ve 28/12/2004 tarihli yazılarıyla bildirilen toplam 2.422.187.73 TL’si borcunu son taksitini 07/06/2002 tarihinde ödemek suretiyle tamamladığı anlaşıldığından, davacının talebi doğrultusunda 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasında Bağ-Kur kapsamında olduğunun ve bu sürelerinin emeklilik günleri kapsamında değerlendirilerek, davacı tarafın iddiaları ispatlandığından, davanin kabulü İle, ... T.C kimlik numaralı davacı ...'ın ...bağ numarası ile 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasında 2842 gün bağ-kur kapsamında hizmetinin bulunduğunun tespitine,’ karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı;
... Bölge Adliye Mahkemesince; ... 4. İş Mahkemesinin 2015/389 esas 2016/285 karar sayılı kararı usül ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ‘karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri,
Davalı Kurum Vekili; 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 S.Y. 1479 sayılı Kanuna ilişkin geçici hükümlerini düzenleyen 8.maddesi hükmü kapsamına göre davacının, kurum tarafından kendisine bildirilen prim tutarının ödememesi nedeniyle vergi borçlanmasının iptal edildiğini,vergi borçlanması geçersiz hale gelmiş olduğundan, kurum işleminin mevzuatı uygun olduğu belirterek kararın resen bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ;
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02/06/1987-31/12/1991, 10/03/1992- 09/12/1993, 07/01/1994-31/07/1995, 11/09/2001-17/10/2001, 10/12-2006-30/04/2009 tarihleri arasındaki dönemde vergi kaydı bulunduğu, davacının 15/10/2001 tarihli Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden 11/09/2001 tarihinden itibaren Bağ-Kur tescilinin yapıldığı,15/10/2001 tarihi itibariyle kuruma vergi borçlanması için başvuruda bulunduğu, kurumun bildirilen yazıları ile bildirilen borcun toplam 2.422.187.73 TL.nin son taksidini 07/06/2002 tarihinde ödemiş olduğu, kurum tarafından ödemeyi süresinde yapmadığından vergi borçlanmasının iptal edildiği anlaşılmaktadır.Sosyal güvenlik hakkı, temel insan haklarından olup, uluslararası hukuk normları ile Anayasalarda güvence altına alınmıştır. Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel değişimi sosyal güvenlik haklarına olumlu yansımakla birlikte, kimi zaman bu hakları sınırlayıcı düzenlemelere gidildiği de görülmektedir.1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.1479 sayılı Yasa'ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982-4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02/08/2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.Somut olayda; davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki kayıt ve tescil işlemi 15/10/2001 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 11/09/2001 tarihi itibariyle vergi kaydına dayalı olarak yapılmış olup, davacının talep ettiği 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterlidir. Bölge Adliye Mahkemesince Bağkur sigortalısı kabul edilen dönemde, vergi kaydı kesintisiz olmayıp anılan dönemde bağkur sigortalılığı için vergi kaydı dışında esnaf sicil kaydı veya oda kaydının olup olmadığı araştırılmadan kesintisiz Bağkur tespiti yapılması isabetsizdir.
Yapılacak iş; 20/04/1982-04/10/2000 tarihleri arasında davacının esnaf sicil kaydı veya oda kaydının olup olmadığını araştırmak vergi kaydının olmadığı dönemlerde oda kaydı veya esnaf sicil kaydı var ise şimdiki gibi olmadığı takdirde yalnızca vergide kayıtlı olduğu dönemlerde tespit yapmaktan ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için