Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Natsvlishvili ve Togonidze / Gürcistan – 9043/05 -
0

Natsvlishvili ve Togonidze / Gürcistan – 9043/05 -

Natsvlishvili ve Togonidze / Gürcistan – 9043/05 - 29. 04. 2014 tarihli Karar [III. Bölüm]

Olaylar – kendisinin ve eşinin (ikinci başvuran) ortak hissesi bulunduğu halka açık bir şirketin yöneticisi olan birinci başvuran, şirket hukukuyla ilgili çeşitli suçlardan dolayı itham edilmiştir. Savcılık ve savunma tarafı ve arasında bir anlaşmaya varılmıştır. Bu anlaşmaya göre, savcı, yargılamayı yürüten mahkemeden, davanın esası incelenmeksizin birinci başvuranı mahkum etmesini talep etmeyi ve para cezası şeklinde indirilmiş bir ceza istemeyi taahhüt etmiştir. Yargılamayı yürüten mahkeme, anlaşmayı onaylamış, başvuranın suçlu olduğunu tespit etmiş ve para cezasına mahkum etmiştir. Karara karşı itiraz edilememiştir.
Birinci başvuran, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapmış olduğu başvurusunda, anlaşma yapılması usulünün hakkaniyete aykırı olduğu ve sürecin kötüye kullanıldığı (Sözleşme’nin 6 § 1 maddesi), anlaşmayı onaylayan karara karşı itirazda bulunamadığı (2. madde ve 7 No.lu Protokol), yakalanmasının medya organları tarafından haber yapılması ve yerel bir yetkilinin televizyonda verdiği bir röportaj sırasında yaptığı yorumlar nedeniyle (Sözleşme’nin 6 § 2 maddesi) masumiyet karinesi hakkının ihlal edildiği konusunda şikâyette bulunmuştur. Her iki başvuran da aynı zamanda Sözleşme’nin 34. maddesi ve 1 No.lu Protokolün 1. maddesi kapsamında şikâyette bulunmuştur.
Hukuki değerlendirme- Sözleşme’nin 6 § 1 maddesi ve 7 No.lu Protokolün 2. maddesi: Mahkeme, elinde bulunan karşılaştırmalı hukuk belgelerini dikkate alarak, suçlunun veya suçun kabulü ya da soruşturma makamlarıyla işbirliği neticesinde, bir sanığın suçlamalarının azaltılması veya cezasının indirilmesinin Avrupa ceza-adalet sistemlerinin ortak özelliği olduğunu kaydetmiştir. Anlaşma yapılması konusunda herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak sürecin, adli incelemenin kısaltılmasına neden olması ve bu nedenle sanığın bazı usuli haklardan feragat etmesi durumunda, feragat etme işlemi açık bir şekilde tespit edilmeli ve önemiyle bağlantılı olarak asgari güvenceler sağlanmalıdır.
Savcılık makamıyla ceza hakkında anlaşmaya varılması ve suçlamalarla ilişkili olarak savunma yapılmamasının sonucu olarak birinci başvuran, kendisi hakkındaki davanın esasının incelenmesi hakkından feragat etmiştir. Bu nedenle Mahkeme, başvuranın, olayların ve yasal sonuçlarının bilincinde olarak, söz konusu anlaşmayı tamamen gönüllü olarak kabul edip etmediğini ve anlaşma içeriğinin ve anlaşmaya varılma biçiminin adil olup olmadığının yeterli incelemeye tabi olup olmadığını değerlendirmek durumundadır.
Mahkeme, anlaşma girişiminin birinci başvurandan dolayı ortaya çıktığını ve savcılık makamı tarafından uygulanmadığını kaydetmiştir. Başvurana dava belgeleri temin edilmiş ve başvuran, görüşmeler ve anlaşmanın adli incelemeye tabi tutulması sürecinde kendisinin seçmiş olduğu kalifiye avukatlar tarafından temsil edilmiştir. Anlaşmanın hukuka uygun olup olmadığını inceleyen hakim, başvuranın herhangi bir şekilde baskıya maruz kalıp kalmadığını sormuş ve başvuran buna yanıt olarak defalarca ve açık bir şekilde savcılık makamı ve hakim nezdinde, anlaşmanın içeriğini tamamen anladığını, usuli haklarının ve anlaşmanın yasal sonuçlarının kendisine açıklandığını ve bu anlaşmayı baskı veya yalan beyanlar neticesinde imzalamadığını ifade etmiştir.
Ayrıca, anlaşma yazılı olarak hazırlanmış, savcı, birinci başvuran ve avukatı tarafından imzalanmış, değerlendirme yapılması için yargılamayı yürüten mahkemeye iletilmiş, anlaşmanın tam metni sunulmuş ve görüşmelerin koşulları belirlenmiştir.
Yargılamayı yürüten mahkeme, koşulların adil olup olmadığına ve anlaşmanın yapıldığı ortama ilişkin değerlendirmesine bağlı olarak; savcı tarafından önerilen cezanın uygun olup olmadığını değerlendirme, bu cezayı indirme veya anlaşmayı tamamen reddetme yetkisine sahiptir. Yargılamayı yürüten mahkeme aynı zamanda, birinci başvurana yönelik suçlamaların sağlam temellere dayanıp dayanmadığını ve delillerle desteklenip desteklenmediğini sorgulamıştır. Ayrıca söz konuyu anlaşmayı kamuya açık bir duruşmada değerlendirmiş ve onaylamıştır.
Mahkeme, 7 No.lu Protokol’ün 2. maddesi kapsamındaki şikâyetle ilgili olarak, anlaşma temeline dayalı bir mahkûmiyetle ilgili olarak itirazda bulunma hakkının kullanımının kısıtlı olmasının normal olduğunu ifade etmiştir. Birinci başvuran anlaşmayı kabul ederek, kendisine avukatları tarafından açıklanacak olan veya açıklanması gereken bir yasal sonuç olan olağan itiraz incelemesi hakkından feragat etmiştir. Mahkeme 6 § 1 maddesi kapsamındaki bulgusuyla benzer şekilde, itiraz incelmesi hakkından feragat edilmesinin, 7 No.lu Protokolün 2. maddesindeki makul olma koşuluna keyfi bir kısıtlama teşkil etmediği kanısındadır.
Sonuç: ihlal yok (bire karşı altı oyla)
Madde 6 § 2: Mahkeme, bir kişinin yargılanması ve bir suçtan dolayı suçlu bulunmasından önce kamu görevlilerinin kullandığı ifadeleri iyi seçmeleri gerektiği konusunun farkındadır. Ancak yerel makami, birinci başvuran hakkında veya başvuran aleyhine yürütülen yargılamalar hakkında özel bir atıfta bulunmamıştır. Doğrudan veya dolaylı olarak birinci başvuranı yorum konusu yaparak görünür kılmaya çalışmaksızın, Devletin ülkedeki kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği yolsuzluklarla mücadele konusunda izlediği politika hakkında genel bir duyuru yapmıştır.
Birinci başvuranın yakalanma anının özel bir televizyon kanalındaki bir gazeteci tarafından kayda alınmasıyla ilgili olarak, bu durum başvuranın yargılanmasının adilliğine zarar vermek amacıyla hazırlanan kötü bir medya kampanyası olarak görülemez. Ayrıca, medyanın bu durumla ilgili çıkarının savcı, vali veya başka devlet yetkilileri tarafından tetiklendiğine dair herhangi bir bulgu yoktur. Özet olarak, birinci başvuranın davasının medyaya konu edilmesi, ülkedeki en büyük fabrikalardan birinin yöneticisinin yakalanması konusunda halkı bilgilendirme amacının dışına çıkmamıştır.
Sonuç: ihlal yok (oy birliğiyle)
1 No.lu Protokol’ün 1. Maddesi: Anlaşma sonucunda ortaya çıkan başvuranların varlıklarının kaybedilmesi ve diğer ödemeler, birinci başvuranın cezai sorumluluğunun belirlenmesiyle ilgilidir ve bu nedenle ortaya çıkmıştır. Maddi mahiyetteki bu cezai yaptırımların hukuka uygunluğu, anlaşmanın adilliğinden ayrı olarak düşünülemez. Mahkeme, Sözleşme’nin 6 § 1 maddesi ve 7 No.lu Protokolün 2. maddesi kapsamındaki bulgularını dikkate alarak, aynı gerekçelerle, 1 No.lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edilmediği sonucuna varmıştır.
Sonuç: ihlal yok (oy birliğiyle)
Madde 34: Başvuranlar Gürcistan makamlarının başvurularını geri çekmeleri için kendilerine baskı yaptıklarını iddia etmişlerdir. Ancak Mahkeme, başvuranların kızının Genel Savcılık temsilcisiyle olan e-posta görüşmelerinin içeriğini dikkate alarak ve savcılık makamı ve özel bir üçüncü taraf arasındaki resmi olmayan görüşmelerin bir davayı çözmek için uygun bir yöntem olmadığını kaydederek; söz konusu iletişimin, Devletin 34. Maddesi kapsamındaki yükümlülüklerine uygun olmadığını tespit etmiştir. Temsilcinin başvuranların kızıyla iletişim kurmasının başvuranların başvurularını geri çekmesi veya değiştirmesini teşvik ettiği veya bireysel başvuru haklarının etkin şekilde kullanımına müdahale niteliğinde olduğu veya bu tür bir etkiye sahip olduğu söylenemez.
Sonuç: ihlal yok (oy birliğiyle)

  Avukat   -   AİHM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için