Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Seçenekli Yaptırımların Uygulanması, CİK. Madde 109:
0

Seçenekli Yaptırımların Uygulanması, CİK. Madde 109:

Kısa süreli hapis cezası yerine Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesine göre hükmedilen seçenekli yaptırımların infazında uygulanacak rejim, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte gösterilir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2016/94 E. , 2016/94 K.
“…
Yargıtay Daireleri : 19 ve 18. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza

Göçmen kaçakçılığı suçundan hükümlü Kani Tufan Böcek'in, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine ilişkin Yalova İnfaz Hakimliğinin 21.08.2014 gün ve 190 sayılı kararına yönelik itiraz üzerine Yalova Ağır Ceza Mahkemesince 29.08.2014 gün ve 1998 sayı ile; itirazın kabulü ile Yalova İnfaz Hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Anılan karara karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesince 07.05.2015 gün ve 2578-1288 sayı ile;
"Göçmen kaçakçılığı yapma suçundan Yalova A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan Kani Tufan Böcek'in, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Yalova İnfaz Hakimliğinin 21/08/2014 tarihli ve 2014/190 esas, 2014/190 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Yalova Ağır Ceza Mahkemesinin 29/08/2014 tarihli ve 2014/1998 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 29/01/2015 gün ve 6992 sayılı yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2015 gün ve KYB.2015-39695 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Hükümlünün Keşan Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/623 esas, 2010 1053 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği, kararın kesinleşmesini müteakip infaz edilmek üzere Keşan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, cezanın infazına başlanması amacıyla hükümlüye çağrı kağıdı çıkarıldığı, çağrı kağıdının hükümlünün mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, gönderilen çağrı kağıdında Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 9/3 maddesi gereğince belirlenecek açık ceza infaz kurumuna, yönetmelik ekindeki EK-1 nolu belge ile teslim olması için kendisine 10 günlük süre verildiği, teslim olmadığı takdirde hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 19/1. maddesine göre yakalama emri çıkarılacağı ve yakalandığında kapalı ceza infaz kurumuna alınarak Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 6. maddesine göre işlem yapılacağı hususlarının ihtar edildiği, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 9/4.maddesinde 'On günlük süre içinde, EK-1 'de yer alan belgedeki ihtarı içeren çağrıya uymayan veya belirlenen açık kuruma teslim olmayan hükümlüler hakkında 5275 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca yakalama emri çıkarılır ve yakalandıklarında kapalı kuruma alınarak haklarında 6 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır” hükmüne yer verildiği, aynı Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında ise 'Hükümlülerden; a) Toplam cezalarının beşte birini kapalı Kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine altı yıl veya daha az süre kalanlar, b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar, c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar, açık kurumlara ayrılabilir.' hükmüne yer verildiği, somut olayda hükümlünün usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen teslim olmaması nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna konulduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılması için ise, anılan yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olması gerektiği, hükümlünün talep tarihi itibariyle toplam cezasının 1/5'ini henüz iyi halli olarak geçirmediği, bu nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılma koşullarının oluşmadığı gözetilerek itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11.C.D’nin 20/11/2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay l. C.D.’nin 27/01/2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17/03/2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10/02/2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay l0.C.D.’nin 17/02/2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04/03/2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16/01/2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24/02/2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu'nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14.maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu'ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin hükümlü Kani Tufan Böcek’in hükümlü olarak cezasını infaz etmekte iken açık ceza infaz kurumuna ayrılıp ayrılamayacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlü hakkında hükmolunan ceza, göçmen kaçakçılığı yapma suçuna ilişkin olup, bu cezanın infaz sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükümlerin konusuna ve Yargıtay Kanununun değişik 14. fıkrası ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 18. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu"
Yargıtay 18. Ceza Dairesince de 21.12.2015 gün ve 31183-13836 sayı ile;
"Göçmen kaçakçılığı suçundan Yalova A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan Kani Tufan Böcek'in, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Yalova İnfaz Hakimliğinin 21/08/2014 tarihli ve 2014/190 esas, 2014/190 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Yalova Ağır Ceza Mahkemesi'nin 29/08/2014 tarihli ve 2014/1998 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2015 gün ve 39695 sayılı tebliğnamesiyle 19. Ceza Dairesine gönderilen dava dosyası, görevsizlik kararıyla Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: 'Hükümlünün Keşan Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/623 esas, 2010 1053 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği, kararın kesinleşmesini müteakip infaz edilmek üzere Keşan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, cezanın infazına başlanması amacıyla hükümlüye çağrı kağıdı çıkarıldığı, çağrı kağıdının hükümlünün mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, gönderilen çağrı kağıdında Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 9/3 maddesi gereğince belirlenecek açık ceza infaz kurumuna, yönetmelik ekindeki EK-1 nolu belge ile teslim olması için kendisine 10 günlük süre verildiği, teslim olmadığı takdirde hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 19/1. maddesine göre yakalama emri çıkarılacağı ve yakalandığında kapalı ceza infaz kurumuna alınarak Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 6. maddesine göre işlem yapılacağı hususlarının ihtar edildiği, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 9/4.maddesinde 'On günlük süre içinde, EK-1 'de yer alan belgedeki ihtarı içeren çağrıya uymayan veya belirlenen açık kuruma teslim olmayan hükümlüler hakkında 5275 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca yakalama emri çıkarılır ve yakalandıklarında kapalı kuruma alınarak haklarında 6. madde hükümlerine göre işlem yapılır' hükmüne yer verildiği, aynı Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasında ise ' Hükümlülerden; a) Toplam cezalarının beşte birini kapalı kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine altı yıl veya daha az süre kalanlar, b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar, c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar, açık kurumlara ayrılabilir.' hükmüne yer verildiği, somut olayda hükümlünün usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen teslim olmaması nedeniyle kapalı ceza infaz kurumuna konulduğu, açık ceza infaz kurumuna ayrılması için ise, anılan yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen koşulların mevcut olması gerektiği, hükümlünün talep tarihi itibariyle toplam cezasının 1/5'ini henüz iyi halli olarak geçirmediği, bu nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılma koşullarının oluşmadığı gözetilerek itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.' denilmektedir.
Gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2012 tarih, 2012/Bşk-41 esas ve 2012/41 karar; 27.12.2013 tarih, 2013/Bşk-213 esas ve 2013/219 sayılı kararları ile Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nca hazırlanan işbölümüne göre, özel ceza kanunlarından doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suçlara ilişkin temyiz incelemesi görevi Yargıtay 19. Ceza Dairesi'ne ait olduğu, bu kapsamda özel kanun niteliğindeki 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanundan kaynaklanan dava ve işlere yönelik kanun yararına bozma isteminin de, Yargıtay 19. Ceza Dairesince incelenmesi gerektiği"
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 19. ve 18. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebine dair karara yönelik kanun yararına bozma talebinin hangi Özel Dairece değerlendirilmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayanılarak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı işbölümüne göre, Kabahatler Kanunu ile özel ceza kanunlarından doğan ve başka dairelerin görev alanlarına girmeyen suç ve kararlara ilişkin temyiz incelemesi görevinin Yargıtay 19. Ceza Dairesine ait bulunduğu göz önüne alındığında, özel ceza kanunları uyarınca verilen kararlara yönelik kanun yararına bozma istemlerinin de aynı dairece yapılması gerekmektedir.
5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca infaz hakimlikleri tarafından verilen ve infaza konu olan suç ya da cezayla herhangi bir ilgisi bulunmayan disiplin hapsi ve benzeri kararlar, başka bir dairenin görev alanına girmemekte olup, bu cezalara ilişkin işlere bakma görevi de Yargıtay 19. Ceza Dairesine aittir.
Somut olayda, kanun yararına bozma isteminin, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin kabulüne dair kararın kaldırılmasına ilişkin olduğu ve bu kararın infaz edilmekte olan suç veya cezayla herhangi bir bağlantısının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle kanun yararına bozma istemine ilişkin incelemenin, özel ceza kanunları uyarınca verilen kararlara yönelik temyiz incelemesi yapmakla görevli bulunan Yargıtay 19. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 18. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 07.05.2015 gün ve 2578-1288 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 19. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için