Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Sedat Bolel Ve Diğerleri Başvurusu (Başvuru Numarası: 2014/70)
0

Sedat Bolel Ve Diğerleri Başvurusu (Başvuru Numarası: 2014/70)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

SEDAT BOLEL VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/70)

Karar Tarihi: 10/3/2015
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR

Başkan : Alparslan ALTAN
Üyeler : Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Engin YILDIRIM
Celal Mümtaz AKINCI
Raportör Yrd. : Gökçe GÜLTEKİN
Başvurucular : Sedat BOLEL
Sevim ŞAHİN
Sevgi NARCI
Perihan KOÇAK
Nermin SEVGİL
Hüsniye KURT
Ali KURT
Gülser KURT
Yaşar KURT
Uğur SEVGİL
Mehmet Ali KURT
Mehmet BOLEL
Vekilleri : Av. Emel ARICAN
Başvurucular : Ebru ZAĞPUSAT
Ertunç ARAL
Nevin Sezer AVCI
Vekilleri : Av. Murat NAS


I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucular, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderildiğini, yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat ödenmesini talep etmişlerdir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular, 31/12/2013 tarihinde Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6/2/2014 tarihinde Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 10/4/2014 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 30/5/2014 tarihinde Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 27/12/2013 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 17/1/2014 tarihinde Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvuruların Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Komisyon tarafından, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 16/10/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvurucu Sedat Bolel tarafından yapılan 2014/70 sayılı bireysel başvuru dosyası ile Ebru Zağpusat tarafından yapılan 2014/881 sayılı bireysel başvuru dosyası, Nevin Sezer Avcı tarafından yapılan 2014/882 sayılı bireysel başvuru dosyası, Ertunç Aral tarafından yapılan 2014/887 sayılı bireysel başvuru dosyası, Sevim Şahin tarafından yapılan 2014/1769 sayılı bireysel başvuru dosyası, Sevgi Narcı tarafından yapılan 2014/1771 sayılı bireysel başvuru dosyası, Perihan Koçak tarafından yapılan 2014/5284 sayılı bireysel başvuru dosyası, Nermin Sevgil tarafından yapılan 2014/5286 sayılı bireysel başvuru dosyası, Hüsniye Kurt tarafından yapılan 2014/5287 sayılı bireysel başvuru dosyası, Ali Kurt tarafından yapılan 2014/5290 sayılı bireysel başvuru dosyası, Gülser Kurt tarafından yapılan 2014/5291 sayılı bireysel başvuru dosyası, Yaşar Kurt tarafından yapılan 2014/5294 sayılı bireysel başvuru dosyası, Uğur Sevgil tarafından yapılan 2014/5295 sayılı bireysel başvuru dosyası, Mehmet Ali Kurt tarafından yapılan 2014/7965 sayılı bireysel başvuru dosyası ve Mehmet Bolel tarafından yapılan 2013/9886 sayılı bireysel başvuru dosyası aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiş, incelemeye 2014/70 sayılı bireysel başvuru dosyası üzerinden devam edilmiştir.
6. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 12/8/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
8. Muğla ili Fethiye ilçesi Kaya köyü Tunçpınarı mevkiinde kain 1330 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespiti sırasında yarı hissesinin başvuruculardan Nevin Sezer Avcı, Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel murisi Aziz Bolel adına, diğer yarı hissesinin ise başvuruculardan Mehmet Ali Kurt, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve Hüsniye Kurt murisi Mehmet Kurt adına tespitine karar verilmiştir.
9. Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın tespit malikleri aleyhine Fethiye Tapulama Mahkemesinin E.1957/466 sayılı dosyasında tespite itiraz davası açılmıştır.
10. Fethiye Tapulama Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde Mahkemenin E.1957/466, K.1971/3 sayılı kararı ile taşınmazın tespit gibi, sunulan veraset ilamları uyarınca tespit maliklerinin mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
11. Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü, 26/3/2002 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, taşınmaz maliklerinden Mehmet Kurt’un mirasçıları aleyhine açtığı davada; 1330 parsel numaralı taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının geçersiz olduğunu ileri sürerek, anılan kısmın orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescilini talep etmiş, dava dosyası Mahkemenin E.2002/175 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
12. Yine Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü, 27/11/2002 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde, Aziz Bolel mirasçıları aleyhine aleyhine açtığı davada; 1330 parsel numaralı taşınmazın kısmen orman sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının geçersiz olduğunu ileri sürerek, anılan kısmın orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescilini talep etmiş, dava dosyası Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
13. Mahkemece, 11/3/2003 tarih ve E.2002/699, K.2003/181 sayılı kararla; her iki dava dosyasının taraflarının ve konularının aynı olduğu gerekçesiyle birleştirilmesine, yargılamaya E.2002/175 sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
14. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 29/5/2012 tarih ve E.2002/175, K.2012/295 sayılı kararla; taşınmazın bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışması yapıldığı, uygulama tutanaklarında taşınmazın davalı olarak gösterildiği, kadastro uygulama çalışmasından sonra görevsizlik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilerek, 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. ve 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddeleri gereği Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın Fethiye Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. Görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
16. Yargılamaya devam eden Fethiye Kadastro Mahkemesinin, 20/2/2014 tarih ve E.2014/13, K.2014/39 sayılı kararıyla; devredilen davanın taşınmaz sınır ve yüz ölçümüne ilişkin olmadığı, orman tahdidine dayanan tapu iptali ve tescil davalarının kadastro mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve merci tayini için dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.
17. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 6/11/2014 tarih ve E.2014/10604, K.2014/15281 sayılı ilâmıyla her ne kadar dava konusu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun’un 22. maddesi gereğince uygulama tutanağı düzenlenmiş ise de, davanın esasının mülkiyete ilişkin tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
18. Fethiye Kadastro Mahkemesinin 19/12/2014 tarihli yazısı ile dosya Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş olup, Mahkemenin E.2014/701 sayılı dosyasında yargılama halen devam etmektedir.
19. Başvurucular, 27/12/2013, 17/1/2014, 6/2/2014, 10/4/2014, 30/5/2014 tarihlerinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
B. İlgili Hukuk
20. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi ile 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrası, 28. maddesinin birinci fıkrası, 29. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 30. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 32. maddesinin birinci fıkrası ve 36. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi (Bkz. B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 16-22).
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 31/12/2013 tarih ve 2014/70 numaralı bireysel başvuruları, incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
22. Başvurucular, Muğla ili Fethiye ilçesinde bulunan 1330 parsel numaralı taşınmazın yarı hissesinin murisleri adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescili istemiyle Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 ve E.2002/699 sayılı dosyalarında tapu iptali ve tescil davaları açıldığını, Mahkemece her iki dava dosyasının birleştirildiğini, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışmaları yapılması üzerine Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine hükmedildiğini, anılan Mahkemece de karşı görevsizlik kararı verildiğini, yargılamanın halen devam ettiğini, makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
23. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
24. Başvurucular, murisinden intikal eden taşınmaza ilişkin olarak Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasında yargılamanın makul sürede tamamlanmadığını belirterek, Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir.
25. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzı içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).
26. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
27. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan tapu iptali ve tescil davasının söz konusu olduğu görülmekle, 3402 sayılı Kanun ve 6100 sayılı Kanun'da yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).
28. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih başvuruculardan Mehmet Ali Kurt, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve Hüsniye Kurt bakımından 26/3/2002 tarihidir. Zira başvurucuların, murisleri Mehmet Kurt adına kayıtlı taşınmaz hakkında 26/3/2002 tarihinde açılan, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 sayılı dosyasına kaydedilen ve bilahare Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyası ile birleştirilen davanın davalıları hanesinde yer aldıkları anlaşılmaktadır.
29. Başvuruculardan Nevin Sezer Avcı, Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel bakımından ise makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı 27/11/2002 tarihidir. Başvurucuların, murisleri Aziz Bolel adına kayıtlı taşınmaz hakkında 27/11/2002 tarihinde açılan, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/699 sırasına kaydedilen ve bilahare Mahkemenin E.2002/175 sayılı dosyası ile birleştirilen davanın davalıları hanesinde yer aldıkları anlaşılmaktadır.
30. Başvuruya konu dava, başvurucuların bir kısmının miras bırakanlarından intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların yargılamaya katıldıkları an değil, somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin başlangıç anıdır (B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
31. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
32. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, yargılamanın konusunun, başvurucular adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile Orman Genel Müdürlüğü adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
33. Orman Genel Müdürlüğü tarafından, 26/3/2002 tarihinde başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama Mahkemenin E.2002/175 sayılı dosyasında başlamıştır.
34. Yine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 27/11/2002 tarihinde başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama Mahkemenin E.2002/699 sayılı dosyasında başlamıştır. Mahkemece 11/3/2003 tarihinde davanın konusunun ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle dava dosyalarının birleştirilmesine, yargılamanın E.2002/175 sayılı dava dosyası üzerinden devamına karar verilmiştir.
35. Mahkemece, tapu kayıtları getirtilmiş, taraflara tebligat yapılmış, adresi tespit edilemeyen davalıların adresleri araştırılmış, davacı vekiline, ölmüş olan davalılara ait veraset ilamlarını sunmaları için süre verilmiştir. Veraset ilamlarının tamamlanmasından ve taraf teşkilinin sağlanmasından sonra, 13/9/2007 tarihinde taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmasına karar verilmiştir. Keşiflerin defalarca ertelenmesinden sonra 28/11/2008 tarihinde keşif yapılmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
36. Mahkemece, 29/5/2012 tarihli duruşmada, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışmalarının yapılması nedeniyle Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Fethiye Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı tüm davalılara tebliğ edildikten sonra, temyiz edilmeksizin 30/1/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Görevsizlik kararı üzerine yargılamaya devam eden Fethiye Kadastro Mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmiş, dosya merci tayini amacıyla Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 6/11/2014 tarihli ilâmıyla Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş olup Mahkemenin E.2014/701 sayılı dosyasında yargılama halen devam etmektedir.
37. Mahkemece, davanın tensip zaptının tanzimi sonrasında, yargılama sürecinde birçok duruşma yapılmış olup, belirtilen celseler arasında genellikle üç aylık sürelerin bulunduğu, davanın esasına yönelik uyuşmazlığın sona ermediği anlaşılmıştır.
38. Başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, başvuruya konu yargılamanın gerek taşınmazın büyüklüğü ve taraf sayısı, gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi gibi usul işlemlerini gerektirmesine bağlı olarak karmaşık bir niteliğe sahip olduğu, ancak yargılama sürecindeki gecikmeler ayrı ayrı değerlendirildiğinde yazılı yargılama usulünde tatbiki gereken yargılamayı hızlandırıcı niteliğe sahip özel usul hükümlerine riayet edilmediği, celse harcı tayini gibi usuli imkânların yargılama makamlarınca kullanılmadığı, yapılması gereken işlemlerin uzun sürelerle yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
39. Başvuru konusu yargılamada söz konusu olduğu gibi, verilen birleştirme kararlarının adaletin daha iyi gerçekleştirilebilmesi için makul olduğu değerlendirilebilirse de, bu tür kararların yargılamayı uzatacağı göz önünde bulundurularak, yargılamanın diğer aşamalarında sürecin hızlandırılması hususunda daha fazla gayret ve özen gösterilmesi gerektiği açıktır.
40. Yargılama sürecinde davanın taraflarının yargılamayı geciktirici yöndeki işlem ve davranışları kural olarak, yargılamanın uzamasında taraf kusuru olarak kabul edilmekte ise de yargılama makamlarının ilgili usuli imkânları kullanmak suretiyle bu girişimleri engelleme sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda, davacı vekilince muhtelif celselerde ve keşif günlerinde mazeret dilekçeleri sunulduğu görülmekle birlikte, başvurucuların tutumunun yargılamanın uzamasına özellikle bir etkisi olduğu tespit edilememiştir.
41. Başvurunun konusu olan tapu iptali ve tescil davasında yer alan kişi sayısı ve davanın mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği, başvuruya konu yargılamanın karmaşık olduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak bakıldığında yaklaşık on üç yıldır devam eden ve henüz uyuşmazlığın esastan çözüme kavuşturulmadığı yargılama sürecinin makul olmadığı sonucuna varılmıştır.
42. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
43. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep etmişlerdir.
44. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
45. Başvurucular Mehmet Ali Kurt, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve Hüsniye Kurt hakkında tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık on üç yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, başvurucuların yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucu Mehmet Ali Kurt’a net 4.450,00 TL, diğer başvuruculara ayrı ayrı net 13.300,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
46. Başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Nevin Sezer Avcı, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel hakkında tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık on iki yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, başvurucuların yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucular Ebru Zağpusat ve Ertunç Aral’a ayrı ayrı net 3.900,00 TL, diğer başvuruculara ayrı ayrı net 11.650,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
47. Başvurucular Sedat Bolel ve Mehmet Bolel tarafından ayrı ayrı yapılan 198,35 TL harçtan oluşan, başvurucular Sevim Şahin, Sevgi Narcı, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Hüsniye Kurt, Ali Kurt, Gülser Kurt, Yaşar Kurt, Uğur Sevgil ve Mehmet Ali Kurt tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara ödenmesine ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral ve Nevin Sezer Avcı tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara ödenmesine ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
48. Başvurucular tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucuların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
49. Başvuruya konu yargılamanın uzun süredir devam ettiği, uyuşmazlığın esasının henüz çözüme kavuşturulmadığı ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın konusu uyuşmazlığın esasının mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların,
1. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucular Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Ali Kurt, Yaşar Kurt, Gülser Kurt, Uğur Sevgil ve Hüsniye Kurt’a ayrı ayrı net 13.300,00 TL, başvurucu Mehmet Ali Kurt’a net 4.450,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
C. Başvurucular Nevin Sezer Avcı, Sedat Bolel, Sevgi Narcı, Sevim Şahin ve Mehmet Bolel’ e ayrı ayrı net net 11.650,00 TL, başvurucular Ebru Zağpusat ve Ertunç Aral’a ayrı ayrı net 3.900,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
D. Başvurucular Sedat Bolel ve Mehmet Bolel tarafından ayrı ayrı yapılan 198,35 TL harçtan oluşan, başvurucular Sevim Şahin, Sevgi Narcı, Perihan Koçak, Nermin Sevgil, Hüsniye Kurt, Ali Kurt, Gülser Kurt, Yaşar Kurt, Uğur Sevgil, Mehmet Ali Kurt tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı BAŞVURUCULARA ÖDENMESİNE ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine,
E. Başvurucular Ebru Zağpusat, Ertunç Aral, Nevin Sezer Avcı tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı BAŞVURUCULARA ÖDENMESİNE ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
G. Kararın bir örneğinin Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
10/3/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan
Alparslan ALTAN

Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye
Recep KÖMÜRCÜ

Üye
Engin YILDIRIM

Üye
Celal Mümtaz AKINCI

  Avukat   -   AYM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için