Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Ticaret Yapmaktan Menedilenler, TTK. Madde 14:
0

Ticaret Yapmaktan Menedilenler, TTK. Madde 14:

Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. Birinci fıkraya aykırı hareketin doğurduğu hukuki, cezai ve disipline ilişkin sorumluluk saklıdır.
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/18097 E. , 2015/31209 K.
"…
Tebliğname No : 15 - 2012/10066
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/07/2011
NUMARASI : 2010/137 (E) ve 2011/247 (K)
SANIKLAR : O.. Ö.., Ü.. B..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan yada şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK'nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir. Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir. Türk Ticaret Kanunu'nun 14. maddesinde; Tacir, kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. “denilmektedir. Ticaret şirketleri, aynı Kanun'un 124. maddesinde, Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir. Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler kanunun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Buna göre; Yönetim Kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.
Bu suçun oluşabilmesi için,Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir.
Katılanın, ....... Lojistik Ltd. Şti.'nin sahibi olup, Irak/...’e mal göndermek istediği, bu amaçla sanıkların birlikte işlettikleri ........ Lojistik Firması ile yükün götürülmesi için 4.300 Euro'ya anlaştığı ve bu bedelin yarısı olan 2.150 Euro'yu, sanık ....’un sahibi hesaba gönderdiği, belirlenen tarihte, sanıklar tarafından temin edilen tırın katılana gönderildiği, malların yüklenip ......’e gönderildiği, ancak tırların gerçek sahibi olan ... firmasının kendilerine bedel ödenmediği gerekçesiyle malları indirmeyeceklerini bildirmeleri üzerine katılanın mecburiyeten tır sahibi ..... firmasıyla 5.200 Euroya anlaşıp bedelini ödeyerek, mallarının teslimini sağladığı, böylece sanıkların atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; taraflar arasında yapıldığı iddia olunan, 06.04 2009 tarihli transport anlaşmasında kaşesi bulunan .......... Lojistik İth. Ve İhr. Dış. Tic. Ltd, Şti.'nin ve 09.04.2009 tarihinde yapılan nakliye ile ilgili olarak fatura örneği bulunan .......Lojistik Hizmetleri Gıda. San. Tic. Ltd, Şti. ile ilgili Ticaret Sicil Memurluğu’ndan ilgili evraklar getirtilerek sanıkların adı geçen şirketlerin yetkili ve sorumlusu olup olmadıkları, Türk Ticaret Kanunu’nun 14. maddesinde tanımlandığı şekilde tacir sıfatını taşıyıp taşımadıkları tartışılmadan, yine katılanın yükünü teslim eden ......... Nakliyat şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek, sanıklar ile katılana ait yükün ilgili yere tesliminin kendilerine ait araçla taşınması hususunda aralarında hangi şartlarda ve ne şekilde anlaşma sağlandığı, kendileri ile bu hususta iletişimin kimler tarafından kurulduğu, sanıklar tarafından bu olayla ilgili olarak kendilerine ödeme yapılıp yapılmadığı hususları sorulup, sonuca göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu oluşan uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için