Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Vesayetin Sona Ermesinin Sonuçları, Medeni Kanun Madde 489- 494:
0

Vesayetin Sona Ermesinin Sonuçları, Medeni Kanun Madde 489- 494:

Vesayetin Sona Ermesinin Sonuçları, Medeni Kanun Madde 489- 494:
Görevi sona eren vasi, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı vesayet makamına vermekle yükümlü olduğu gibi; malvarlığını vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edilmek üzere hazır bulundurmak zorundadır. Son rapor ve kesin hesap belli zamanlarda verilen rapor ve hesaplar gibi vesayet makamı tarafından incelenir ve onaylanır. Son rapor ve kesin hesap onaylandıktan ve malvarlığı vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edildikten sonra, vesayet makamı vasinin görevinin sona erdiğine karar verir. Vesayet makamı, son rapor ve kesin hesabın onaylanması veya reddi konusundaki kararı ile birlikte kesin hesabı vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye, tazminat davası açma hakları bulunduğunu da belirtmek suretiyle tebliğ eder. Bu tebliğde vasinin görevine son verildiği de belirtilir.
Sorumlu vasi ve kayyıma karşı açılacak tazminat davası kesin hesabın tebliğ edildiği tarihten başlayarak bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Tazmin ettirilemeyen zararlar için Devlete karşı açılacak tazminat davasının zamanaşımı süresi, zararın vasi, kayyım ve yasal danışmana tazmin ettirilemeyeceğinin anlaşılmasından başlayarak bir yıldır. Vesayet dairelerinde görevli olanların sebebiyet verdikleri zararlardan dolayı Devlete karşı açılacak davaların zamanaşımı genel hükümlere tâbidir. Devletin rücu davası, rücu hakkının doğumunun üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Olağan zamanaşımı süresi işlemeye başlamadan önce zarar gören tarafından bilinmesi veya anlaşılması olanağı bulunmayan bir hesap yanlışlığına veya bir sorumluluk sebebine dayanan tazminat davası, hesap yanlışlığının veya sorumluluk sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl içinde açılabilir. Vesayetten doğan tazminat davaları, her hâlde kesin hesabın tebliğinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Vesayet altındaki kişinin vasi veya devlete karşı alacakları imtiyazlı alacaktır.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2012/14278 E. , 2013/894 K.
“…..
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; mirasbırakan ......'nin 04.....2007 tarihinde kısıtlandığı ve 09.08.2009 tarihinde öldüğü; mahkemece ........2009 tarihli ek kararla ölüm olayı üzerine vesayetin ve vasinin görevinin sonlandırılmasına, vasi tarafından son hesap raporu verilmediğinden hesabın onaylanmamasına ve durumun dava hakları bulunduğu da belirtilerek mirasçılara tebliğine karar verilmiştir. Mirasçı .......'in, mirasbırakanın malvarlığı hakkında vasinin beyanının alınması ve araştırma yapılmasına ilişkin isteği mahkemenin 08.02.2010 tarihli ek kararı ile ''Dosya kapatıldı. Mirasçılara dava açma haklarının tebliğine karar verildi. Bundan sonraki işlemlerin mirasçılar tarafından takibi gerekir'' gerekçesi ile reddedilmiş, bu karar temyiz edilmiştir. Öte yandan ... ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/117 sayılı tereke dosyasında mirasçı ....... vasinin hesap vermesi ve bu konuda beyanının alınması için talepte bulunmuş, bu talebi ....01.2010 tarihli ek kararla reddedilmiş ve tereke dosyasında verilen karar ile bu ek karar temyiz edilmiş, Yargıtay ....Hukuk Dairesince terekeye ilişkin karar onanmış, vasinin sorumluluğu yönünden görevli mahkemenin vesayet makamı olduğu vesayetin sona ermesinin sonuçları yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. ... ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/57 tereke esasına kayedilen dosyada bozma uyarınca görevsizlik kararı verilmiş, dosya vesayet makamına gönderilmiştir. Vesayet makamı olan ... ....Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, ... ....Sulh Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen dosya yeni bir esasa kaydedilmeden, vesayet dosyası üzerinden 05.01.2012 tarihli ek kararla aynı talep hakkında 08.02.2010 tarihli karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş, mirasçı ....... vekili tarafından bu karar da temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdir de bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
... .... Sulh Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen dosyadaki talep Türk Medeni Kanunu'nun 489 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. Vesayet dosyasından el çekilmiş olduğu gibi, birleştirme kararı olmadan bir davanın diğer davanın kaydı üzerinden sonuçlandırılması olanağı da bulunmamaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/...-b-... ile 385. maddesinin yollaması ve 316.maddeleri uyarınca dava basit yargılamaya tabidir. Mahkemece, yeni esasa kayıt yapılmadan ve basit yargılamaya ilişkin usul yasasının 317 ve devamı madde hükümleri de gözetilmeden vesayet dosyası esası üzerinden ek kararla davanın yazılı şekilde sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
……”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için