Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Zilyetlik, Medeni Kanun Madde 973-996:
0

Zilyetlik, Medeni Kanun Madde 973-996:

Zilyetlik, Medeni Kanun Madde 973-996:
Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir. Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır. Zilyet, bir sınırlı aynî hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur. Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer'î zilyettir. Bir şeyde fiilî hâkimiyetini doğrudan doğruya sürdüren kimse dolaysız zilyet, başka bir kişi aracılığı ile sürdüren kimse dolaylı zilyettir. Fiilî hâkimiyetin geçici nitelikteki sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkması zilyetliği sona erdirmez. Zilyetlik, şeyin veya şey üzerinde hâkimiyeti sağlayacak araçların, edinene teslimi veya edinenin önceki zilyedin rızasıyla şey üzerinde hâkimiyeti kullanacak duruma gelmesi hâlinde devredilmiş olur. Temsilciye yapılan teslim, temsil edilene yapılmış gibi zilyetliği geçirir. Bir üçüncü kişi veya zilyetliği devreden, özel bir hukukî ilişkiye dayanarak zilyet olmakta devam ederse zilyetlik, teslim gerçekleşmeksizin kazanılmış olur. Zilyetliğin bu yolla devri, zilyet olmakta devam eden üçüncü kişiye karşı, ancak durumun devreden tarafından kendisine bildirildiği andan başlayarak hüküm doğurur. Üçüncü kişi, zilyetliği devredene karşı ileri sürebileceği sebeplerle şeyi edinene vermekten kaçınabilir. Bir taşıyıcıya veya umumî mağazaya bırakılmış emtiayı temsil eden kıymetli evrakın teslimi, emtianın teslimi gibi sonuç doğurur. Kıymetli evrakı iyiniyetle teslim alan kimse ile emtiayı iyiniyetle teslim alan kimse arasında uyuşmazlık çıkarsa emtiayı teslim alan tercih olunur.
Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır. Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür. Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhâl ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir. Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur. Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir. Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.
Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her hâlde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer. Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. Önceki zilyetler de zilyetlikleri süresince o taşınırın maliki sayılırlar. Bir taşınıra malik olma iradesi bulunmaksızın zilyet olan kimse, taşınırı kendisinden iyiniyetle aldığı kişinin mülkiyet karinesine dayanabilir. Taşınıra bir sınırlı aynî hak veya kişisel hak iddiasıyla zilyet bulunan kimsenin iddia ettiği hakkın varlığı karine olarak kabul edilir. Ancak, zilyet bu karineyi şeyi kendisine vermiş olan kişiye karşı ileri süremez. Bir taşınırın zilyedi, kendisine karşı açılan her davada üstün hakka sahip olduğu karinesine dayanabilir. Gasp veya saldırıya ilişkin hükümler saklıdır.
Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı aynî hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur.
Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir. Bu taşınır, açık artırmadan veya pazardan ya da benzeri eşya satanlardan iyiniyetle edinilmiş ise; iyiniyetli birinci ve sonraki edinenlere karşı taşınır davası, ancak ödenen bedelin geri verilmesi koşuluyla açılabilir. Diğer konularda iyiniyetli zilyedin haklarına ilişkin hükümler uygulanır.
Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz. Bir taşınırın zilyetliğini iyiniyetle edinmemiş olan kimseye karşı önceki zilyet, her zaman taşınır davası açabilir. Eğer önceki zilyet de, zilyetliği iyiniyetle edinmemiş ise sonraki zilyede karşı taşınır davası açamaz.
Tapuya kayıtlı taşınmazlarda, hak karinesinden ve zilyetlikten doğan dava açma hakkından yalnız adına tescil bulunan kimse yararlanır. Bununla birlikte taşınmaz üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse, gasp veya saldırı sebebiyle dava açabilir. İyiniyetle zilyedi bulunduğu şeyi, karineyle mevcut hakkına uygun şekilde kullanan veya ondan yararlanan zilyet, o şeyi geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden herhangi bir tazminat ödemek zorunda değildir. İyiniyetli zilyet, şeyin kaybedilmesinden, yok olmasından veya hasara uğramasından sorumlu olmaz.
İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir. İyiniyetli zilyet, diğer giderler için tazminat isteyemez. Ancak, şeyin geri verilmesinden önce kendisine bu giderler için bir tazminat önerilmezse, kendisi tarafından o şeyle birleştirilen ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri o şeyi geri vermeden önce ayırıp alabilir. Zilyedin elde ettiği ürünler, yaptığı giderler sebebiyle doğan alacaklarına mahsup edilir. İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur. Kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyet, zilyetliği kendisine devreden aynı yetkiye sahip idiyse onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebilir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/848 E. , 2020/810 K.
“….
Dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptâli ve tescil davasıdır.
Davacı, davalı yüklenici ... İnşaat Otomotiv ile diğer davalılar arasında yapılan 20.03.2012 tarih ve 10541 yevmiye numaralı "Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Satış Vaadi Sözleşmesi'ne" göre yapılacak olan inşaatta, A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine bırakıldığını, yine davalı yüklenici ve arsa sahipleri arasında yapılan 15.07.2014 tarihli harici sözleşmeye göre, arsa sahipleri adına kayıtlı A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin 4.750.000,00 USD bedel karşılığında davalı ... İnşaat Otomotiv Gıda Turizm Teks. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye devredileceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenici ile davacı arasında 20.08.2014 tarihinde yapılan adi yazılı sözleşmede ise, davalılar arasında yapılan 15.07.2014 tarihli sözleşmeye göre davalı yükleniciye bırakılan B Blok 6 numaralı bağımsız bölümün 900.000,00 USD karşılığında davacı ...'a devredileceğinin kabul edildiği ve bedelin davacı tarafından ödendiğini, arsa sahiplerinin 15.07.2014 tarihli sözleşme uyarınca A Blok 1-6, B Blok 3 numaralı bağımsız bölümleri yükleniciye devrettiklerini, kalan taşınmazlar için ise satış sözleşmesinin harici yapıldığı ve geçersiz olduğundan bahisle taşınmazların devrini gerçekleştirmediklerinden davalı yüklenici tarafından davacıya satılan, ancak arsa sahipleri tarafından devredilmeyen B Blok 6 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ile adına tescilini talep etmiştir.Davalı ... İnşaat Otomotiv vekili, davacı ile yapılan 20.08.2014 tarihli sözleşme uyarınca, B-Blok 6 numaralı dairenin bedeli olan 900.000,00 USD'nin davacı tarafından davalı şirkete ödendiğini ve taşınmazın 15.04.2015 tarihinde davacıya teslim edildiğini, ancak arsa sahiplerinin dürüstlük kuralına aykırı davranarak satış sözleşmesinin adi yazılı yapıldığından bahisle geçersizliğini ileri sürerek taşınmazın devrini yapmadıklarını, tapunun devredilememesinin arsa sahiplerinin kusurundan kaynaklandığını, davayı kabul ettiklerini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirtmişlerdir.Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili; sözleşmeye göre arsa sahiplerine bırakılan 9 adet bağımsız bölümün, tamamlanmadan ve teslim edilmeden önce 15.07.2014 tarihinde geçersiz olarak yapılan sözleşmeyle yükleniciye devredileceğinin kararlaştırıldığını, davalı arsa sahiplerinin adi yazılı olarak yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu bilmediklerini, ilk üç dairenin bedelini alarak daireleri devrettiklerini, sözleşmenin geçerli olmadığını öğrendikten sonra yüklenicinin ödemelerinden imtina ederek sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle diğer taşınmazları devretmediklerini, davacının 3. kişi olması nedeniyle iyiniyetli olmadığını, davalı şirketin 3. kişiye geçersiz satış sözleşmeye dayanarak dava açtırdığını, davacıya zilyetliğin geçmesinin mümkün olmadığını, davacının satış sözleşmesinde taraf olmayan arsa sahiplerini davalı olarak gösteremeyeceğini, dava konusu hukuki ilişkinin tüketici mahkemesinin görev alanına girmediğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı, haricen satın aldığı taşınmazın, tapu kaydının iptâli ve adına tescilini talep etmiş olup, mahkemece 14. Hukuk Dairesi'nin 02.07.2018 tarih ve 2015/18442 Esas, 2018/4972 Karar sayılı bozma ilamına uyarak davanın kabulüne karar vermiş ise de; bozma ilamında, arsa sahiplerinin bir kısım bağımsız bölümlerin bedelini aldıklarını ve taşınmazların devrini gerçekleştirdiklerini beyan etmeleri karşısında, dava konusu taşınmazların devrinden kaçınarak, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı kabul edilerek, tarafların borçlarını eda edip etmediğini konusunda araştırma yapılması gerektiği belirtilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş, ancak bozma gereğince araştırma yapılmamıştır. Davacının taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için öncelikle davalı yüklenici şirketin alıcı, davalı arsa sahiplerinin satıcı olarak bulunduğu, 15.07.2014 tarihli sözleşme gereğince daire bedelinin ödenmiş olması gerekmektedir.Mahkemece yapılması gereken iş; 15.07.2014 tarihli sözleşme uyarınca bedelin ödenip ödenmediği araştırılıp, ödenmemiş ise, Borçlar Kanunu 97. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın rayiç değeri bulunarak ve davalı şirket vekilinin 20.12.2018 tarihli duruşmadaki, gerekirse keşif yapılarak bedel belirlenip depo etmeye hazır olduklarına ilişkin beyanı da dikkate alınarak taşınmazın bedeli belirlenip, bu miktarın davalı arsa sahiplerine ödenmek üzere depo edilmesi için süre verilip, bedelin depo edilmesi halinde depo edilen bedel arsa sahiplerine ödenmek suretiyle şimdiki gibi tescile karar verilmesi, aksi halde davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu hususular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'ün sair temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar ..., ..., ...,
... ve ... yararına BOZULMASINA,
………..”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için