Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Gayrimenkul un katı satışına ait ara senet.
0

Gayrimenkul un katı satışına ait ara senet.

10 yıl önce amcam bir başkasından deprem konutunu satın aldı satıcı amcamla beraber satış için 2 de şahit alarak noter değilde kendi tanıdığı bir dilekçe ci de satış yaptığına dair bir dilekçe hazırlamışlar dilekçede yazanlar şöyle. Gayrimenkul u satmış ve 35 bin tl sini almış bulunmaktayım. Bu günden sonra gayrimenkul üzerinde hiç bir hakkımın olmadığı gibi mirasçılarımında bu gayrimenkul üzerinde herhangi bir hak iddia etmiyeceklerdir. Tarafların birinin cayması halinde cayan taraf diğer tarafa iki katı para ödemek zorundadır. Satışı yapılan konutun borcunu satan kişi yapacaktır. Ödeme bitiminden sonra herhangi bir ücret alınmaksızın tapusu alıcı kişiye verilecektir. Şahitler tarafından imza altına alınmıştır. Dilekçe şuan amcamda iki şahit alıcı ve satıcının imzası var. Hatta amcam notere gidelim demiş dilekçeyi yazan kişi de noterle burası aynı demiş. Bu belgede resmi belgedir demiş. Bu konuda yardımcı olurmusunuz ne yapmamız gerekiyor. Cevaplarınız için teşekkürler.

3 yıl   payiz   -  Diğer
0 0
2 yanıt - paylaş
+1

taşınmaz alım satım sözleşmeleri hepimizin bildiği üzere tapu dairelerinde yapılmaktadır. hak sahipliği ancak ve ancak burada gerçekleşen muameleden sonra değişmektedir. Bundan evvel taraflar bir taşınmazın satışı konusunda bağlayıcı bir anlaşma yapmak isterlerse aralarında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmaları gerekmektedir. Bu sözleşme resmi şekil şartına tabi bir sözleşmedir. Resmi şekle aykırı olarak yapılmış olması halinde yok hükmündedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır ( BK md. 29, Noterlik K. md. 60/3, md.89).

amcanızın bir arzuhalcide 2 tanıkla yapmış olduğu bu sözleşme resmi şekil şartını taşımadığından yani noterde yapılmadığından taşınmazın devri bakımından hiçbir hüküm ifade etmez. Keşke "dilekçeyi" (sözleşmeyi) yazan kimsenin lafını dinlemeyip notere gitmiş olsalardı. Ancak, elinizde tuttuğunuz o sözleşme ödenen paranın iadesi bakımından delil niteliği taşır, o dönem ödenen 35.000 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca günümüze uyarlanarak tarafınıza ödenmesine imkan tanıyabilir.

bir de şunu söyleyelim, Borçlar Kanunu 146 ıncı maddede genel zamanaşımı süresi 10 yıl olarak düzenlenmiştir. Sözleşme üzerinde yazan tarihten bugüne 10 yıl geçtiyse o paranın da alınabilmesi mümkün olmayabilir. Detaylı incelemek lazım

Özel bir yorumu görüntülüyorsunuz, tümünü görüntüleyin.

Avukatlara soru sormak için,