Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Ahde vefa nedir?
0

Ahde vefa nedir?

İlgili yargıtay kararlarından örnek lütfen, iş davaları ile ilgili

3+ yıl   pervane323   -  Diğer
0 0
1 yanıt - paylaş
0

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/5675

K. 2003/10165

T. 16.9.2003
Taraflar arasında 14.2.2000 tarihli protokol düzenlenerek kira sözleşmesi 15.4.2000 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile yenilenmiş ve aylık kira bedeli net 7.500 dolar olarak belirlenmiştir. Davacı Şubat 2001 tarihinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle edimler arasındaki dengenin aleyhine bozulduğunu ileri sürerek aylık kira bedelinin günün koşullarına uyarlanmasını istemiştir. Asıl olan sözleşmeye bağlılıktır. Uyarlama davaları istisnai bir yoldur. Sözleşmenin günün koşullarına uyarlanabilmesi için beklenmedik şekilde değişen hal ve şartların, tarafların yüklendikleri edimler arasındaki dengeyi aşırı ölçüde ve açık biçimde bozmuş olması ve işlem temelinin çökmüş olması gerekir. Mahkemenin kararın dayanak yaptığı bilirkişi raporunda aylık brüt kira bedelinin 9.615,38 USD.den 7.309,66 USD.ye uyarlanmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Belirlenen bu kira bedelinin, dövizde meydana gelen artışın sözleşmeyi çekilmez hale getirildiğini kabulüne hukuken olanak yoktur. Bu durumda sözleşmenin günün koşullarına uyarlanması şartlarından olan “işlem temelinin çökmüş olması” şartının bulunmadığının kabulü gerekir.

Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 7.5.2003 tarih ve 2003/13-332 esas, 2003/340 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “TTK 18/1 maddesinde A.Ş.lerin tacir oldukları açıklanmıştır. Aynı yasanın 20/2 maddesinde de her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli öngörülü bir tacirden beklenen özenin gösterilmesinin gerekli olduğu kabul edilmektedir. Gerekli tedbirleri almadan sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin alabileceği tedbirlerle önleyebileceği bir imkansızlığa dayanması kabul edilebilecek bir durum değildir. Ülkemizde 1958 yılından beri devalüasyonlar ilan edilmekte sık sık para ayarlamaları yapılmakta, Türk Parasının değeri dolar ve diğer yabancı paralar karşısında düşürülmektedir. Ülkemizdeki istikrarsız ekonomik durum tacir olan davacı tarafından tahmin olunabilecek bir keyfiyettir. Somut olayda uyarlamanın koşullarından olan “öngörülmezlik” şartının da oluşmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda, şartları oluşmayan davanın reddine karar vermek gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

0 0
0 yorum -

Özel bir yorumu görüntülüyorsunuz, tümünü görüntüleyin.

Avukatlara soru sormak için,