5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Hakkında

50 yıllık merkezi sistemle ısıtılan binamızda 2014 yılında kat malikleri kararı ile ısı pay ölçer cihazları konuldu ve yakıt gider paylaşımları kat maliklerine bu sistemler üzerinden paylaştırıldı.
2017 yılında binada petek dilimleri çok fazla olan daireler ile imar projesine aykırı olan daireler çok fazla yakıt parası ödediklerini iddia ederek bu sistemlerin iptali yönünde karar aldırdılar ve yakıt hesaplamasının petek dilim sayısına göre paylaştırılmasını istediler.
Ancak bu toplantıda itiraz ettik. pay ölçerlerin kanunen zorunlu olduğunu söyledik. Yönetici kanunen zorunlu olduğunu kabul etti karar defterine de aynen bunu yazdı. Yasal zorunluluk olduğunu ama binadaki sorunlar giderilene kadar petek dilimine geçilmesini, binadaki sorunlar çözüldükten sonra bu sistemin kalıcı hale getirilmesi için uzman firmalar ile görüşüleceği yazıldı karar defterine.
2017 yılı kasım ayında hiç bir toplantı düzenlenmeden ve hangi firmalar ile ne görüşüldüğü kat maliklerine açıklanmadan yönetici tek başına bir karar alarak petek dilim hesabına devam edileceğini ilan etti.
Bizde çevre ve şehircilik bakanlığına müracaat ettik durumu anlattık. Bakanlık cevap yazısında binamızda bu sistemlerin kurulu olmasının ve kullanılmasının yasal zorunluluk olduğunu ve bütün sorumluluğun bina yöneticisinde olduğunu, yönetmeliğe aykırı hususların 3 ay içerisinde düzeltilmesi gerektiğine dair cevap verdi.
Ancak bugüne kadar yönetim bunu görmezlikten geldi. Bizi icraya vermiş yakıt bedeli ödenmiyorsunuz diye.
Şimdi 5627 Sayılı kanunun geçici 6. maddesi diyor ki " bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kanunun 7. maddesi c bendi mevcut binalarda 5 yıl süre ile uygulanmaz " kanun 01.05.2007 tarihinde resmi gazetede yayınlandı ve mevcut binalarda erteleme süresi 02.05.2012 tarihinde doldu.
Bizim bu sistemlerde binamızda 2014 yılında kuruldu.
Yöneticinin avukatı diyor ki yargıtay kararları var kat malikleri ne karar alırsa o olur, bu sistemler zorunlu değil.
Ancak KMK 42md. değişik 4. fıkrası değiştirilmiş durumda. O madde de açıkça merkezi ısıtma sistemine sahip binalarda yakıt gider paylaşımı bayındırlık ve iskan bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir diyor. Bu yönetmelikte de ısı pay ölçer cihazlarının kurulması zorunlu deniyor ve yönetmelik 8. maddede ne şekilde hesaplanacağı yazıyor.
Diğer hususta ısı pay ölçer cihazlarının kurulması ortak alana yapılan bir müdahale de değil, bağımsız bölümlere konulan ölçüm ve paylaşım cihazları, proje değişikliği de gerektiren bir durumda değildir.
Ama yargıtaya konu davalara baktığımızda o binalarda alınan kararlar 5 yıllık erteleme süresi içerisinde alınmış kararlar olduğu anlaşılıyor. Yani evet o davalardaki kat malikleri kurul kararları erteleme süresi içerisinde olduğu için henüz zorunluluk yok ve yine yargıtay kararlarındaki binalarda sistemler daha önce hiç kurulmamış.
Sorum şu çevre ve şehircilik bakanlığının verdiği cevap yazısı yeterli delilmidir.
binada, mahkeme hakiminin katılımı ile birlikte bilirkişi incelemesi yapıldı ve bilirkişi raporlarında hem KMK bilirkişisi hem de makine mühendisi bilirkişisinin cevaplarında bu sistemlerin kurulması ve konulmasının kanun ve yönetmelikler karşısında yasal zorunluluk olduğunu kat maliklerinin herhangi bir şekilde karar alamayacaklarını, sorumluluğun tamamen bina yöneticisinde olduğunu, ayrıca 2017 yılında yapılan petek dilim sayımlarından sonra 2018-2019 ve 2020 yıllarında bir çok dairenin petek dilim sayısının eksiltildiği bu eksiltmenin nereden kaynaklandığı ve neden yapıldığının karar defterin geçirilmediği yapılan bu işlemlerinde usulsüz olduğunu, eksiltilen petek dilim sayısından kaynaklanan yakıt gider farkından doğacak borçtan da yönetim kurulunun sorumlu olduğun dair heyet raporu çıktı.
1- Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yazısı yeterli bir delilmidir ?
2- Hakim bilirkişi raporunu ne kadar dikkate alır ?
3- Birleştirilmiş yargıtay kararları dışında kalan her bir yargıtay kararının yerel mahkemeyi bağlayıcılığı olmadığını, hakimin bizim delillerimize ve bilirkişi raporlarına göre karar vermesi gerektiğini aksi yönde karar verirse hakimi de dava edeceğimizi duruşmada beyan etsek yanlış mı yaparız.