Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Abubekir Perk Başvurusu (Başvuru Numarası: 2013/8325)
0

Abubekir Perk Başvurusu (Başvuru Numarası: 2013/8325)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABUBEKİR PERK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2013/8325)
Karar Tarihi: 7/4/2016
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR

Başkan : Engin YILDIRIM
Üyeler : Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN

Raportör Yrd. : Gökçe GÜLTEKİN
Başvurucu : Abubekir PERK
Vekili : Av.Suat EREN

I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru "silahlı terör örgütü üyesi olma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, kamu malına zarar verme, resmi belgede sahtecilik" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında 20/3/2006 tarihinde gözaltına alınan başvurucu hakkında açılan kamu davasının makul sürede sonuçlandırılamaması nedeniyle adil yargılama hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/11/2013 tarihinde İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 30/12/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 16/4/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 5/5/2015 tarihli yazısında Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAYLAR VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. madde ile görevli) yürütülen soruşturma kapsamında 20/3/2006 tarihinde gözaltına alınmış 22/3/2006 tarihinde tutuklanmıştır.
8. Başvurucu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK 250. maddesi ile görevli) 25/5/2006 tarihli ve E.2006/214 sayılı iddianamesi ile "silahlı terör örgütü üyesi olma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, kamu malına zarar verme, resmî belgede sahtecilik" suçlarından kamu davası açılmıştır.
9. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. maddesi ile görevli) 10/3/2011 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.
10. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. maddesi ile görevli) 27/10/2011 tarihli ve E.2006/115, K.2011/181 sayılı kararı ile başvurucunun "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis, "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma" suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 3.750 TL adli para, "kamu malına zarar verme" suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis, "resmî belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
11. Başvurucu 5/11/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
12. Temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 21/1/2014 tarihli ve E.2012/9214, K.2014/733 sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır.
B. İlgili Hukuk
13. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesi, 151. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 170. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 174. maddesinin (1) numaralı fıkrası.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 7/4/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu "silahlı terör örgütü üyesi olma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, kamu malına zarar verme, resmî belgede sahtecilik" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında 20/3/2006 tarihinde gözaltına alınarak 22/3/2006 tarihinde tutuklandığını ve 10/3/2011 tarihinde tahliye edildiğini, hakkında açılan kamu davasında makul sürede yargılama yapılmadığı belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
16. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
17. Başvurucu,İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK. 250. maddesi ile görevli) hakkında açılan kamu davasında yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
18. Ceza davalarına ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olduğu kabul edilerek bir davadaki yargılama süresinin makul olup olmadığının tespitinde davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususların dikkate alınacağı belirtilmiş (B.E. B. No: 2012/625, 9/1/2014, §§ 23-41; Ersin Ceyhan, B. No: 2013/695, 9/1/2014, §§ 24-40).) ve bu kapsamda yapılan incelemeler sonucu makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik kararlar verilmiştir (Mehmet Fatih Özdemir, B. No: 2013/1607, 17/11/2014; Ömer Çoygun, B. No: 2013/3396, 22/6/2015; Osman Bayrak, B. No: 2013/3803, 25/2/2015).
19. Başvuru konusu olay; 13. Ağır Ceza Mahkemesinde (CMK 250. maddesi ile görevli) "silahlı terör örgütü üyesi olma, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, kamu malına zarar verme, resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan ceza davasına ilişkindir. Ceza muhakemesinde yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken sürenin başlangıcı, bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirilmesi veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi bir takım tedbirlerin uygulanması anı ya da kamu davasının açıldığı tarihtir. Somut başvuru açısından bu tarih, başvurucunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. maddesi ile görevli) gözaltına alındığı 20/3/2006 tarihidir. Ceza yargılamasında sürenin sona erdiği tarih, suç isnadının nihai olarak karara bağlandığı tarih olup somut başvuru açısından bu tarih Yargıtay 9. Ceza Dairesince kararın onandığı 21/1/2014'tür (Ersin Ceyhan, § 35).
20. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. maddesi ile götevli) yürütülen soruşturma kapsamında başvurucunun 20/3/2006 tarihinde gözaltına alındığı, 22/3/2006 tarihinde ise tutuklandığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK 250. maddesi ile görevli) 25/5/2006 tarihli iddianamesiyle başvurucu hakkında ceza davasının açıldığı tespit edilmiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250. maddesi ile görevli), 27/10/2011 tarihli kararı ile başvurucunun "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis, "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma" suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 3.750 TL adli para, "kamu malına zarar verme" suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis, "resmî belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 21/1/2014 tarihli ilâmıyla kararın onandığı anlaşılmıştır.
21. Başvurunun değerlendirilmesi neticesinde başvuruya konu ceza davası; hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate alındığında karmaşık olmakla beraber anılan davaya bütün olarak bakıldığında somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve söz konusu yedi yıl on aylık yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
24. Başvurucu 20.000 TL tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur.
25. Bireysel başvuru dosyasının incelenmesi sonucunda başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
26. Başvurucunun tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin yedi yıl on aylık yargılama süresi dikkate alındığında yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı karşılığında başvurucuya net 7.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.800 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 1.998.35 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 7.000 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
D. Başvurucu tarafından yapılan 198,35 TL harçtan ve 1.800 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 1.998.35 TLyargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE,
7/4/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.


Başkan Üye Üye
Engin YILDIRIM Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz PAKSÜT




Üye Üye
Recep KÖMÜRCÜ Alparslan ALTAN

  Avukat   -   AYM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için