Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Akif Eğitim Yayın İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. Başvurusu (Başvuru Numarası: 2016/6771)
0

Akif Eğitim Yayın İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. Başvurusu (Başvuru Numarası: 2016/6771)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
AKİF EĞİTİM YAYIN İNŞ. TAAH. TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2016/6771)
Karar Tarihi: 8/7/2020

BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR

Başkan : Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler : Serdar ÖZGÜLÜDÜR
Burhan ÜSTÜN
Muammer TOPAL
Selahaddin MENTEŞ
Raportör : Mahmut ALTIN
Başvurucu : Akif Eğitim Yayın İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.

I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza soruşturması kapsamında mal varlığı hakkında verilen el koyma tedbiri nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 7/4/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
A. Başvuru Tarihine Kadar Yaşanan Gelişmeler
7. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının (Savcılık) 19/2/2016 tarihli ve 2015/11311 Soruşturma sayılı yazısının incelenmesi neticesinde 13/8/2015 tarihinde Savcılığa yapılan ihbar sonrasında ismi belirtilmeyen şüphelilerin ikametinde arama yapıldığı, arama neticesinde çok sayıda senet, belge, doküman ve dijital materyallerin ele geçirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca ele geçirilen 241 senedin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) birçok yurdunda barınmış öğrencilere ait olduğunun anlaşılması üzerine öğrencilerin ifadesi alınmıştır.
8. Anılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında başvurucu şirketin de aralarında olduğu bazı şirketlerin yönetici ve ortaklarının FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda hareket ettikleri gerekçesiyle bu şirketlerin 3. kişilere devredilmesi ve satılmasının önlenmesi amacıyla şirketlerin mal varlığına 19/2/2016 tarihinde Savcılıkça el konulmuştur. Kararın gerekçesinde 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikmesinde sakınca bulunduğu belirtilerek şirketin kayıtlarına şerh düşülmesi ve menkul gayrimenkul malvarlıklarına el konulmasına karar verildiği açıklanmıştır.
9. 19/2/2016 tarihinde Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinden (Hâkimlik) Savcılığın elkoyma kararının onaylanması talep edilmiştir. Hâkimlikçe aynı gün el koymanın onaylanmasına karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde 5549 sayılı Kanun'un 17. maddesine dayanılarak, şirketlerin FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduğu belirtilmiştir.
10. Başvurucunun 29/2/2016 tarihinde elkoyma kararına yaptığı itiraz Erzurum 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 3/3/2016 tarihli kararı ile reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kararın gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği belirtilmiştir.
11. Nihai karar başvurucuya 8/3/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 7/4/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Başvuru Tarihinden Sonra Yaşanan Gelişmeler
13. Anılan soruşturma kapsamında Savcılıkça 11/5/2016 tarihinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133. maddesi uyarınca başvurucu Şirkete kayyum atanması talebinde bulunulmuştur. Hâkimlikçe 16/5/2016 tarihinde FETÖ/PDY kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle başvurucu Şirkete yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak üzere kayyum atanmasına karar verilmiştir. Kararın gerekçesi şöyledir:
"...1-Ufuk Nil Özel Eğ.Ve Yurt İşletmeciliği İnşaat Taah. Gıda Tur. Paz.Tic.San. A.Ş.
2-Aziziye İnş. Taah.Özel Eğ. Tr. Tek.Gd. Bas.Yay. Dağ.Paz. Tic. ve Sanayi Aş.
3-Halib Özel Eğitim Yurt İşletmeciliği Ticaret Pazarlama Sanayi A.Ş.
4-Akif Eğitim Yayın Ve Ticaret Ltd. Şti yöneticisi ve ortaklarının örgüt mensupları arasında olduğu ve bu örgüt amaları doğrultusunda faaliyette bulundukları değerlendirilmiş, şirketlerin bir kısım tanık beyanları, belgelere göre birbirleri ile irtibatlı olduğu, KUDAKA ve SODES üzerinden hileli yollarla veya şartları oluşmadığı halde devlet hibesi aldıkları, bu şekilde kamunun zarara uğratıldığı, özellikle SODES projesinde maddi yoksulluk, okul eksik, eğitim kalitesizliği veya bilinçsizlik sebebiyle okula gönderilmek yerine erken yaşta evlendirilmeye çalışılan bireylere yönelik oluşturulan 'kızlarımıza yarınlar verelim' projesinde ücretsiz hizmet alması gereken öğrencilerin bu imkandan yararlandırılmadığı, aksine halen üniversitede okuyan öğrencilerden yine yurt ücreti bedeli karşılığı senetler alındığı, yurtta barındırıldığı, hem devletten teşvik alınıp hem de öğrencilerden barınma ücreti alındığı, bir kısım pansiyon ve yurtların Milli Eğitim Müdürlüğü ve Belediyelerden gelen müzekkere cevaplarına göre kayıtlarının bulunmadığı, şirket yetkili veya yurt kurucularının öğrenciler tarafından abi - abla olarak bilindikleri ve hitap edildiği, yurt hiyerarşik düzeni içerisinde kat, oda ve yurt abi-ablası şeklinde yapılanma olduğu, FETÖ/PDY örgüt faaliyetleri kapsamında yurt yönetiminde bu hiyerarşi içerisinde faaliyette bulunulup özellikle barınan bir kısım tanık olarak ifadesi alınan öğrencilerin beyanlarına göre örgüt lideri Fetulah Gülen'e ait kitapların okutulup CD'lerin izlettirildiği, bu amaçla yurtlarda sık sık toplantılar yapıldığı, bu faaliyetlerin amacının örgüte eleman temin edilmesi olduğu değerlendirilmiştir.
Yurtta ücret mukabili kalan bir kısım öğrenci ve veli beyanlarına göre örgüte finans sağlamaya yönelik düzenlenen senetlerin tahsilinde taviz verilmediği, yurtlara verilen yardımların öğrencilere de ulaştırılmadığı, yine örgüt amacı doğrultusunda yayın yapan Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine aboneliklerin ikna süreciyle yönlendirme ve zorlamalarda bulunulduğu, öğrenciler tarafından kurban derisi toplanmasına yönelik yönlendirme ve zorlamaların yapıldığı, örgütün finans kaynaklarından olan esnaf toplantılarının yurtlarda düzenlendiği, yurt faaliyetlerinin örgüt liderinin yönlendirmesi ile gerçekleştirildiği, bahsi geçen şirketlerin yetkili ve ortağı oldukları, yurt yönetiminde bulunanlarında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduklarından bahisle başlatılan soruşturmada CMK'nın 133/4-a8 maddesinde yer alan suçun bu şirket faaliyetleri çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığını gösteren ele geçen senetler, tanık beyanları, belgelerin var olduğu maddi gerçeğin ortaya çıkartılabilmesi için gerekli görülmekle hakimliğimizce söz konusu şirketlere kayyım atanması yönünde kanaat oluşmuştur. Kayyım görevi yönünden dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede FETÖ/PDY terör örgütü faaliyetlerine katılan anılan şirketlere yönetim yetkilerinin tümünün delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkartılması yönünde zaruri olduğu, bu nedenle hakimliğimizce anılan şirketlere yönetim organının yetkilerinin tümüyle kayyım tayini zorunlu görülmüştür..."
14. Türkiye 15 Temmuz 2016 gecesi silahlı bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış ve Bakanlar Kurulu tarafından ülke genelinde 21/7/2016 tarihinden itibaren doksan gün süreyle olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilmesine karar verilmiştir. Müteaddit defa uzatılan OHAL 19/7/2018 tarihinde son bulmuştur. Darbe teşebbüsüne ilişkin süreç, OHAL ilanı, OHAL döneminin gerektirdiği tedbirlere ilişkin detaylı açıklamalar Anayasa Mahkemesinin Aydın Yavuz ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/22169, 20/6/2017, §§ 12-20, 47-66) kararında yer almaktadır.
15. 23/7/2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ekinde yer alan listelerdeki özel sağlık kurum ve kuruluşları, özel öğretim kurum ve kuruluşları ile özel öğrenci yurtları ve pansiyonları, vakıf ve dernekler ile bunların iktisadi işletmeleri, vakıf yükseköğretim kurumları, sendika, federasyon ve konfederasyonlar kapatılmıştır.
16. Kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin olarak 667 sayılı KHK ekinde yer alan ve başvurucu Şirketin sahibi olduğu özel okulların kapatıldığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda 12/11/2016 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde 670 sayılı KHK'nın 5. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince başvurucu Şirketin 17/8/2016 tarihinde resen terkin edildiği görülmüştür.
IV. İLGİLİ HUKUK
17. 670 sayılı KHK'nın "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" kenar başlıklı 5. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
"Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir."
18. Bireysel başvuru anında tüzel kişiliği haiz olan ancak bireysel başvurunun incelenmesi aşamasında tüzel kişiliğini yitiren ticaret şirketler hakkında yapılan değerlendirmelerde kullanılan ulusal hukuk kaynakları için ayrıca bkz. Gümüşdere İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş., B. No: 2013/5016, 12/6/2018, §§ 8-23.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 8/7/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
20. Başvurucu; gerekçe belirtilmeksizin 5549 sayılı Kanun uyarınca şirkete el konulduğunu ve itirazın reddedildiğini, gizlilik kararı nedeniyle soruşturma dosyasının içeriği hakkında bilgi sahibi olamadığını vurgulamıştır. Başvurucu ayrıca el koyma dayanağını oluşturan mevzuatın öngörülebilir olmadığını ve elkoyma kararının usule ilişkin gerekliliklere uyulmaksızın alındığını ileri sürmüştür. Sonuç olarak belirtilen gerekçelerle mülkiyet ve adil yargılanma hakları ile suç ve cezaların kanuniliği ile masumiyet ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmiştir.
B. Değerlendirme
21. İlke olarak bireysel başvuruda bulunan başvurucu, tüzel kişiliği haiz bir şirket ise şirketin bireysel başvuru anında tüzel kişiliği haiz olması gerektiği gibi bu tüzel kişiliğin bireysel başvuru sürecinin sonuna kadar korunması şirketler tarafından yapılan başvurunun esasının incelenebilmesi için zorunlu bir koşuldur (Gümüşdere İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş., § 36). Şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi ve tüzel kişiliğini yitirmesi olgusu bireysel başvurunun esasının incelenmesine engel teşkil eder. Anayasa Mahkemesi, başvurunun incelemesi devam ederken başvuru ehliyetinin yitirilmesi durumunda başvurunun düşmesine karar vermektedir (Gümüşdere İnşaat Ticaret ve Sanayi A.Ş., §§ 38, 39).
22. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. (B. No: 2015/18554, 25/9/2019) başvurusuna ilişkin kararında kamu otoritesince bir şirketin tüzel kişiliğine tek taraflı bir işlemle son verilmesi durumunda bu şirketin taraf olduğu bireysel başvurular hakkında düşme kararı verilmesi gerektiğinin kabulü hâlinde ortakların öngöremedikleri bir terkin işlemi nedeniyle menfaatlerinin zedelenmesinin söz konusu olabileceğine dikkat çekmiştir. Anayasa Mahkemesi anılan kararında hukuki varlıkları kamu otoritelerinin tek taraflı iradesiyle sona erdirilen özel hukuk tüzel kişilerinin tüzel kişilikleri sona ermeden önce yaptıkları bireysel başvuruların devamında menfaati bulunduğunu iddia eden kişilerin bireysel başvuruya devam etmek istediklerini makul bir süre içinde bildirmeleri hâlinde başvurunun incelenmesine devam edilebileceğine karar vermiştir (Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş., §§ 27, 29).
23. Kuşkusuz ki başvuruya devam etme iradesini Anayasa Mahkemesine makul bir süre içinde bildirme yükümlülüğü, başvurunun devamında menfaati bulunduğunu iddia eden kişi veya kişilere ait olacaktır. Tüzel kişinin yaptığı başvuruyu devam ettirmede menfaati bulunduğunu iddia edenlerin bu isteklerini Anayasa Mahkemesine bildirmeleri gereken makul sürenin tespitinde bunların tüzel kişiliğinin hukuki varlığının sona erdiğini bilip bilmedikleri dikkate alınacaktır. Öte yandan başvurunun devamında menfaati bulunduğunu iddia eden kişilerin bu iddialarını destekleyecek, ispata yarayacak bilgi ve belgeleri Anayasa Mahkemesine iletmeleri gerekir (Samanyolu Yayıncılık Hizmetleri A.Ş., §30).
24. Bu aşamada kimlerin tüzel kişiye ait başvurunun devamında menfaat sahibi olduğunun belirlenmesine gerek olmayıp bu hususta her somut olayın kendine özgü koşullarına göre değerlendirme yapılması uygun görülmüştür.
25. Somut olayda başvurucu Şirketin sicil kaydı, 670 sayılı KHK ile resen terkin edilmiştir. 670 sayılı KHK 17/8/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla Şirketin hukuki varlığı 17/8/2016 tarihinde sona ermiştir.
26. Somut başvurunun karara bağlandığı tarihe kadar hiç kimse başvuruyu devam ettirmek isteğini Anayasa Mahkemesine bildirmemiştir. Dolayısıyla başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığından başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığından DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/7/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

  Avukat   -   AYM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için