Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Danıştay 6. Daire 2007/7438 E. , 2009/8660 K.
0

Danıştay 6. Daire 2007/7438 E. , 2009/8660 K.

6. Daire 2007/7438 E. , 2009/8660 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No: 2007/7438
Karar No: 2009/8660

Temyiz İsteminde Bulunan : 1- (Davacı) :... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av....
2- (Davacı Yanında Davaya Katılan): ... Toplu İşyeri Yap. Koop.
Karşı Taraf : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
İstemin Özeti : .... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, ..., ..., ..., ... ve ... Köylerinin ... Belediyesi mücavir alanından çıkarılarak Antalya Valiliği'nin denetimine bırakılmasına ilişkin 1.6.2006 günlü, ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 23.7.2004 tarihinde yürürlüğe girmesiyle bu Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca ... Belediyesinin Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ilk kademe belediyesi haline geldiği ve dava konusu köylerin Antalya Büyükşehir Belediyesi belediye sınırları dışında kaldıkları, belediyelerin 5216 sayılı Kanunun yayımından sonra büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan mücavir alanlarında bulunan kendilerine bağlı köylerin bağlılıklarının devamı konusunda açık bir hükme yer verilmediği, ancak gerek kanunun amacından gerek ilk kademe belediyelerin Büyükşehir Belediye sınırları dışında belediye sınırı olamayacağı yönündeki hükümden, gerekse geçici 2. maddenin 4. paragrafının mefhumu muhalifinden, Büyükşehir belediyesinin sınırlarına dahil olan ilk kademe belediyelerin büyükşehir belediyesi sınırları dışındaki mücavir alanlarında bulunan kendilerine bağlı köylerin, 6 ay içerisinde büyükşehir sınırına dahil olma yönünde başvuruları olmaması durumunda büyükşehir sınırı dışında kalacaklarının anlaşılmasından; büyükşehir sınırlarına dahil olan ilk kademe belediyelerin büyükşehir sınırları dışında hak ve yetkilerinin (artık bu kanunla) bulunmadığı, bu durumda dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare ve müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Belediye sınırı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 5. maddesine göre belirlenen bir rapor ve krokiye dayalı sınırdır.
Mücavir alan ise imar mevzuatında, belediye sınırı dışında yer alan bir kısım alanların imar denetiminin koruma ve geliştirme amaçlı olarak belediyelerin denetimine verilmesi olarak ele alınmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 45. maddesinde mücavir alan kavramına yer verilmiş ve mücavir alana alma ve çıkarma hususunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 5. maddesinde; büyükşehir belediyelerinin sınırları adını aldıkları büyükşehirlerin belediye sınırı olarak tanımlanmış, ilçe belediyelerinin sınırları bu ilçelerin büyükşehir belediyesi içinde kalan kısımlarının sınırları olarak belirlenmiş ve ilk kademe belediyelerinin büyükşehir belediye sınırları dışında belediye sınırı olamayacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Kanunun 27. maddesinin 3. fıkrasında da; Büyükşehir Belediyesi mücavir alanlarının ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasındaki bölüşümünün büyükşehir belediye meclisince yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Yine Yasanın Geçici 2. maddesinde; " Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırıdır. Diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu bir milyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan iki milyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu iki milyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur.
Bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye dönüşür. Bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesi, büyükşehir belediye meclisince belirlenir. Orman köylerinin tüzel kişiliği devam eder. Ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılırlar. Bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine aittir.
Birinci fıkra gereğince büyükşehir belediyesi kapsamına alınan ilçelerin mülkî sınırları içinde kalan belediye ve köyler ile, büyükşehir belediyesi kapsamına alınan belediyelerin mücavir alan sınırları içerisinde bulunan köylerden; birinci fıkrada belirtilen mesafelerin dışında kalan belediye ve köyler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde belediye meclisi veya köy ihtiyar heyetinin talebi üzerine büyükşehir belediye meclisinin kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile başka bir işleme gerek kalmaksızın büyükşehir belediye sınırları içine alınabilir. Bu köylerin mahalle olarak hangi ilçe veya ilk kademe belediyesine katılacakları aynı meclis kararında gösterilir..."hükümleri yer almıştır.
Bakılmakta olan davada, uyuşmazlık, büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunan ilk kademe belediyelerinin büyükşehir belediyesi sınırları dışında mücavir alanları olup olmayacağı noktasından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; büyükşehir belediyesi sınırı ile büyükşehir belediyesi mücavir alan sınırının farklı anlamları içeren iki farklı kavram olduğu açıktır.
Büyükşehir belediyelerinin sınırı; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasında tesbiti yapılan sınırdır.
Büyükşehir belediyesinin mücavir alan sınırının ne olduğu hususunda Kanunda açık bir tanımlamaya yer verilmemiş olmakla birlikte; anılan Kanunda yer alan belediye sınırı ve mücavir alanla ilgili bütün düzenlemelerin birlikte irdelenmesinden, büyükşehir belediyesi mücavir alanının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanan ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan mücavir alanlarını da kapsadığı sonucuna varılmaktadır.
Nitekim, 5216 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin 3. fıkrasında da, büyükşehir belediyesi kapsamına alınan belediyelerin mücavir alanı sınırları içindeki köylerden; 1. fıkrada belirtilen büyükşehir belediyesi sınırları dışında bulunanların bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde belediye meclisi veya köy ihtiyar heyetinin talebi üzerine büyükşehir belediye sınırları içine alınabileceği düzenlenerek büyükşehir belediye sınırları dışında belediyelerin mücavir alanları olduğu kabul edilmiş, bu mücavir alanlardaki köylere büyükşehir belediyesi sınırları kapsamına alınma olanağı tanınmıştır.
Ayrıca anılan düzenlemede, belediyelerin mücavir alanında bulunan köylerin büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil olma yolunda başvuru hakkını kullanmaması durumunda belediyelerin büyükşehir belediye sınırları dışında kalan mücavir alanlarının ortadan kalkacağı yolunda açık bir düzenlemeye de yer verilmemiştir.
Kaldı ki,Kanunda büyükşehir belediyesi sınırı yanında büyükşehir belediyesi mücavir alanı kavramına da yer verildiğinden,belediyelerin büyükşehir belediyesi sınırı dışında kalan mücavir alanlarının büyükşehir belediyesi mücavir alanını oluşturacağının kabulü gerekmektedir.
Dolayısıyla, 5216 sayılı Kanun kapsamında kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin büyükşehir belediye sınırları dışında kalan mücavir alanları hiçbir işleme gerek kalmaksızın ayrıca büyükşehir belediyelerinin mücavir alanı sayılmaktadır.
Olayda, büyükşehir belediyesi mücavir alanıyla ilgili düzenlemeleri de içeren 5216 sayılı Yasada belediyelerin büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan mücavir alanlarının kalkacağı yönünde açık bir düzenleme bulunmamasına karşın; 3194 sayılı Yasa'nın 45. maddesinde öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde ... Belediyesinin mücavir alanına alınmış dava konusu köylerin büyükşehir belediyesinin sınırı içine alınmaları yönünde başvuruda bulunmadıklarından bahisle büyükşehir belediye sınırı dışında kalmaları gerekçe gösterilerek, bu köylerin ... Belediyesinin de mücavir alanından çıkarılmaları yönünde işlem tesis edilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerde yer alan usul ve esaslar ışığında; belediyelerin büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalmakla birlikte büyükşehir belediyesi mücavir alanını oluşturan mücavir alanlarının büyükşehir belediye sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle kaldırılmasının yasal bir dayanağı bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, .... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.9.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  Avukat   -   Danıştay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için