Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/298 E. , 1999/282 K.
0

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/298 E. , 1999/282 K.

Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/298 E. , 1999/282 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1998/298
Karar No: 1999/282

Temyiz Eden: ... Anonim Şirketi
Karşı Taraf: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi üzerine düzenlenen raporda önerilen tarhiyat için tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmişse de uzlaşmaya varılamamış ve ihbarnamelerin tebliği beklenmeden söz konusu kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi, ekonomik denge vergisi ile net aktif vergisine karşı dava açılmıştır.
Davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; İnceleme raporu ile belirlenen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu yapılan vergi ve cezanın henüz tarh ve tebliğ aşamasını geçirmediği, bu nedenle, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi gereğince davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 24.3.1998 günlü, E:1997/1053, K:1998/1128 sayılı kararıyla; bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda, vergi dairelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken, inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerekeceğinden tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle yukarıda belirtilen kurallarda öngörülen vergi ve cezanın belirlendiğinin kabulü gerektiği, idari işlemlerin tesis edildikleri tarihte hukuken geçerli bir işlem niteliği kazandığı, yazılı bildirimden amacın, ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava açma haklarını sağlamak olduğu dikkate alındığında; vergi salınmadan ve ceza kesilmeden durumdan haberdar olan, yani ihbarnamenin tebliğini beklemeksizin işlemin varlığını öğrenen davacının açtığı davanın incelenmesine bir engel bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi, ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile direnmiştir.
Israr kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş, kararın hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi: Vergi mahkemesi ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin K:1997/1128 sayılı kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ...'nın Düşüncesi: Danıştay Dördüncü Dairesinin 24.3.1998 günlü E:1997/1053 K:1997/1128 sayılı kararında yer alan düşüncemizde açıklanan maddi ve hukuki nedenlerle, davacı kurumun temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu, vergi ve ceza ihbarnameleri henüz tebliğ edilmemişken, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenemeyeceği yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması istemiyle yapılmıştır.
İnşaat ve taahhüt işi yapan davacı şirketin 1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre önerilen ... lira kurumlar vergisi, geçici vergi, fon payı, ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi ile buna bağlı olarak hesaplanan ... lira kaçakçılık cezası için yükümlünün tarhiyattan önce uzlaşmaya çağrıldığı, bu çağrıya uyarak uzlaşma toplantısına katıldığı, adına salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve ceza için uzlaşmaya varılamadığı ve bu durumu saptayan tutanaktan sonra ihbarnamelerin tebliğini beklemeden inceleme raporu ve uzlaşma tutanağında yazılı vergilere ve cezalara karşı dava açtığı, davanın açılmasından sonra Defterdarlıktan ihtiyati tahakkuk için izin alındığı ve ihtiyati haciz üzerine davacıdan teminat istendiği ve bu işlemlerin, üzerinde uzlaşılamayan vergi ve ceza miktarları esas alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 377 nci maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378 inci maddesinde ise vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda vergi idarelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerektiğinde kuşku bulunmadığından, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle de yukarıda değinilen kurallarda yasanın aradığı vergi ve cezanın belirliliği amacı gerçekleşmiş olmaktadır.
Davanın açılmasından sonra idarece yapılan işlemlerde, istenen vergi ve cezalarla, tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanakta gösterilen vergi ve cezaların, vergi inceleme raporunda salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve cezalarla aynı olması karşısında davacının, hakkında yapılacak tarhiyattan bilgi sahibi olduğu ve bu vergi ve cezaya ilişkin ihbarname tebliğinin davacının durumunda bir değişiklik yaratmayacağı açıktır.
Bu nedenlerle, ihbarnamenin tebliği beklenmeksizin ve tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadığı yolundaki tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın, incelenmeksizin reddinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile ... Vergi Mahkemesinin E. ..., K: ... sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 14.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X - K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

  Avukat   -   Danıştay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için