Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Defterlerin Tutulması, TTK. Madde 65:
0

Defterlerin Tutulması, TTK. Madde 65:

Defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir. Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılır. Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değiştirmeler yasaktır. Defterler ve gerekli diğer kayıtlar, olgu ve işlemleri saptayan belgelerin dosyalanması şeklinde veya veri taşıyıcıları aracılığıyla tutulabilir. Defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şarttır. Elektronik ortamda tutulma hâlinde birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/3336 E. , 2019/681 K.
“…
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ .... HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 8.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen .../.../2016 tarih ve 2014/880 E- 2016/716 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nce verilen 08/05/2017 tarih ve 2017/297-2017/241 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 06.....2007 tarihinde hisse devir almak suretiyle davalı şirkete ortak olduğunu, davalının ....11.2007 tarihli karar ile 20 yıl süre için şirket müdürü olarak atandığını, davalının bilançoları onaylatmadığını, kar payını dağıtmadığını, şirketin stok kayıtlarının gerçekle örtüşmediğini, şirket müdürü olan davalının şirketin bir çok satışını şirket kayıtlarına yansıtmadığını, ödemelerin şirket hesabına değil davalının şahsi hesabına yapıldığını, davalı şirket müdürünün görevi kötüye kullanarak şirketi ve davacıyı zarara uğrattığını, defter tutma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının tutum ve davranışından rahatsızlık duyan davacının ortaklık payını 01.....2011 tarihinde devretmek zorunda kaldığını ileri sürerek 2008-2009-2010-2011 yıllarına ait davacıya ödenmesi gereken kâr paylarına ilişkin şimdilik ....000 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının 01.11.2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirketteki tüm aktif ve pasifini dava dışı ... devrettiğini, ortaklıktan kaynaklanan tüm hak ve alacakları devir alana temlik etmiş olmakla davacının şirket ortaklığından kaynaklanan herhangi bir hak ve alacak iddiasında bulunamayacağını, davacının şirket ortağı olduğu dönemde şirkete yardımcı olmadığını, 2008 ve 2011 yıllarında şirketin kâr etmediğini, 2009 ve 2010 yıllarında ise şirket tarafından elde edilen kârın dağıtılmayarak şirket bünyesinde muhafaza edilmesine karar verildiğini, şirket kayıtlarının düzenli olarak tutulduğunu, şirket adına gönderilen paraların muhasebe kayıtlarına yansıtıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2009-2010-2011 yıllarına ilişkin şirket karının dağıtılmamasına yönelik ortaklar kurulunca oy birliğince karar alındığı, davacının şirketteki ortaklık payını aktif ve pasifleri ile birlikte 01/01/2011 tarihinde Birol Yürük'e devrettiği, devir işleminin aynı tarihte şirket ortaklar kurulu kararı ile kabul
edildiği, dava konusu iddiaların payın devrinden önceki döneme ilişkin olduğu, dava tarihi itibarıyla davacının ortaklık sıfatının kalmadığı, davacının dava açma hak ve ehliyetini 01/11/2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ve aynı tarihli ortaklar kurulu kararı ile kaybettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye ...,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, ....01.2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için