Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Eşim/Türkiye (59601/09)
0

Eşim/Türkiye (59601/09)

ARAŞTIRMA VE İÇTİHAT BİRİMİ (AR-İÇ)
BİLGİ NOTU
AİHM KARARLARI
2013/6
EŞİM/TÜRKİYE
(59601/09, 17/9/2013)
Karar Metni

İlgili Maddeler AİHS 6 § 1
Hak ve Özgürlükler Adil yargılanma hakkı, mahkemeye erişim hakkı
Anahtar Kelimeler Askerlik hizmeti sırasında yaralanma, malpraktis, tazminat, hak düşürücü süre, AYİM
Davanın Özü AYİM’in hak düşürücü süre hesabında zararın fark edildiği tarihi değil, olay tarihini esas alması mahkemeye erişim hakkını kısıtlamaktadır.
KARARIN ÖZETİ
Olaylar ve Olgular: 1969 doğumlu olan başvurucu, 1990 yılında teröristlerle gerçekleşen bir çatışmada yaralanmış ve 1992 yılında ordudan emekliye ayrılmıştır. Başvurucu 2004 yılında şiddetli baş ağrısı ve baş dönmesi şikâyeti ile hastaneye başvurmuş yapılan muaynede kafasında metal bir cimin olduğu tespit edilmiştir. 2007 yılında GATA’da yapılan inceleme sonucunda başvurucunun kafasında bir mermi kaldığı anlaşılmıştır. Merminin çıkartılmasının hayati risk taşıyacağı belirtilmiştir. Başvurucunun 2007 yılında Milli Savunma Bakanlığından tazminat talebi zımnen reddedilmiştir. Başvurucu, 2008 yılında Askeri Yüksek İdare Mahkemesine maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle dava açmış, davalar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesi ile reddedilmiş, ardından karar, 2009 yılında kesinleşmiştir.
İddialar: Başvurucu, mahkemeye etkili erişim hakkının kısıtlandığını, Sözleşme’nin 2, 6 ve 13. maddeleri ile Ek 1 no’lu Protokol’ün 1. maddesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu, 35,924 Avro maddi ve 17,000 Avro manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Hükümetin Savunması: Hükümet, olaya ilişkin hak düşürücü sürenin 25/9/1995 tarihinde dolduğunu, kaldı ki başvurucunun kafasındaki objeden 2004 yılında haberdar olduğunu, 2009 yılı itibariyle de sürenin dolmuş olduğunu ifade etmiştir. AYİM kararının hukuka uygun olduğu savunulmuştur.
Hukuki Değerlendirme: Mahkeme başvuruyu sadece 6 § 1. maddeden ele almıştır.
Mahkeme, 22/7/2004 tarihli raporun AYİM kararına esas olmadığını, kaldı ki AYİM kararının 21/1/2009 tarihli yani 5 yıllık sürenin bitiminden önce olduğunu tespit etmiştir. AYİM kararında süre hesabında esas alınan tarihler, olay yılı olan 1990 ve tedavi yılı olan 1991’dir.
AİHM, mahkemeye erişim tarihinin de, hak düşürücü sürenin de mutlak kurallar olmadığını, olayın özelliklerine göre düşünülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Aksi bir durumda, hukuku gerçekleştirmeye yönelik bu kuralların hukukun önündeki bariyerlere dönüşebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, zarar olaydan yıllar sonra fark edilmiştir. Zarara sebebiyet veren objenin olay sırasında vücuda girdiğinden ve ilk tedavi süresinde fark edilmediğinden şüphe yoktur. 5 yıllık hak düşürücü sürenin henüz objenin fark edilmediği bir tarihte başlatılmasına olanak dahilinde değildir.
Mahkeme, Sözleşme’nin sadece 6 § 1. maddesi açısından yaptığı incelemede ihlal sonucuna varmış, 3,000 Avro manevi tazminata karar vermiş, maddi tazminat hesabının kendisi için mümkün olmadığına, yargılamanın AYİM katında yeniden başlatılarak zararın hesaplanmasına ve giderilmesi gerektiğine karar vermiştir.

  Avukat   -   AİHM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için