Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Hukuki Kaynaklar Merkezi /Romanya- 47848/08 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı
0

Hukuki Kaynaklar Merkezi /Romanya- 47848/08 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

Hukuki Kaynaklar Merkezi /Romanya- 47848/08 - 17.07.2014 tarihli Karar [BD]
Olaylar — Başvuru, Hukuki Kaynaklar Merkezi (CLR) adlı sivil toplum kuruluşu tarafından,2004 yılında 18 yaşında hayatını kaybeden Roman kökenli bir genç olan Câmpeanu adına yapılmıştır. Câmpeanu, doğduğunda annesi tarafından terk edilmesi üzerine bir yetimhaneye yerleştirilmiştir. Henüz küçük bir çocukken, kendisine HIV pozitif teşhisi konulmuş ve ağır derecede zihinsel engelli olduğu belirtilmiştir. Reşit olmasının ardından, kalmakta olduğu engelliler merkezinden ayrılmak zorunda kalmış ve uzman bir kuruma yerleştirilmek üzere bir dizi değerlendirmeden geçmiştir. Birçok kurum, durumu nedeniyle kendisini kabul etmemiştir. Sonunda, Câmpeanu, sağlık ve sosyal bakım merkezine yerleştirilmiştir. Söz konusu merkez, Câmpeanu’nun psikiyatrik ve fiziksel durumunda ileri derecede bir kötüleşmenin söz konusu olduğunu, antiretroviral ilâç tedavisi görmediği ve beslenme bozukluğu bulunduğunu tespit etmiştir. Câmpeanu, birkaç gün sonra, aşırı saldırgan davranışlar sergilemesi üzerine, ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kaldırılmıştır. Söz konusu hastanenin, daha önce, HIV’li hastaları tedavi edebilecek imkânlara sahip olmadığını belirttiği gözlemlenmektedir. Câmpeanu, söz konusu hastanede, CLR’de görevli bir gözlemci ekibi tarafından görülmüştür. Gözlemciler, Câmpeanu’nun, ısıtılmamış bir odada, üzerinde örtü bulunmayan bir yatakta, yalnızca pijama üstüyle tek başına olduğunu rapor etmişlerdir. Yardım olmadan yemek yiyememesine veya tuvaleti kullanamamasına rağmen, hastane personeli, HIV’e yakalanmak korkusuyla, kendisine yardım etmeyi reddetmiştir. Câmpeanu’ya, yemek yemeyi kestiği ve ilâçlarını almayı reddettiği için, yalnızca serum yoluyla glikoz verilmiştir. CLR gözlemcileri, hastanenin Câmpeanu’ya en temel tedavi ve bakım imkânlarını sağlayamadığı sonucuna varmışlardır. Câmpeanu, o akşam ölmüştür.
2004 yılında düzenlenen CPT raporunda, 2003 ve 2004 yılı kış aylarında söz konusu psikiyatri hastanesinde 109 hastanın şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği, esas ölüm nedenlerinin kardiyak arrest, miyokard enfarktüsü ve bronkopnömoni olduğu, ölen hastaların yaş ortalamalarının 56 olduğu, bazılarının ise 40 yaşın altında olduğu belirtilmiştir. CPT, bazı hastalara yeterli bakım sağlanmadığı sonucuna varmıştır. Ayrıca, söz konusu raporda, hastanede personel ve maddi kaynaklar bakımından eksikliklerin bulunduğu, verilen besinin miktar ve kalitesinin ve ayrıca ısıtma imkânlarının yetersiz olduğu belirtilmiştir.
Hukuki Değerlendirme — Madde 34: Mahkeme, CLR’nin başvuruda bulunma hakkı olmadığını ileri süren Hükümetin bu husustaki ilk itirazını reddetmiştir. Mahkeme, CLR’nin iddia edilen Sözleşme ihlallerinin mağduru olduğunun söylenemeyeceğini, zira söz konusu ihlallerin doğrudan mağdurunun kesinlikle Câmpeanu olduğunu belirtmiş; CLR’nin ise, dolaylı mağdur sayılabilmesi için, Câmpeanu ile yeterince “yakın bir bağının” bulunduğunu veya Mahkeme önünde dile getirilen şikâyetleri takip etmede “kişisel bir menfaatinin” söz konusu olduğunu kanıtlayamadığını kabul etmiştir. Ancak, Mahkeme, davanın istisnai koşullarını ve iddiaların ağırlığını göz önünde bulundurarak, her ne kadar Câmpeanu’yu vekâleten temsil etme yetkisi bulunmasa ve Câmpeanu somut başvuru yapılmadan önce hayatını kaybetmiş olsa dahi, CLR’ye Câmpeanu’yu vekâleten temsil etme imkânı verilmesi gerektiği kanaatine varmıştır.
Mahkeme, bu kanaate varırken, davanın, ağır zihinsel engelleri bulunan, HIV teşhisi konulan, tüm hayatını bir devlet bakım merkezinde geçiren ve iddia edildiği üzere bir hastanede ihmal nedeniyle hayatını kaybeden son derece zayıf düşmüş Roman kökenli bir gençle ilgili olduğunu belirtmiştir. Câmpeanu, aşırı derecede zayıf düşmüş olması nedeniyle, kendisine gerektiği şekilde yasal destek ve danışmanlık sağlanmadan ulusal mahkemelerde dava açamamıştır. Câmpeanu’nun öldüğü sırada bilinen herhangi bir yakını bulunmamaktadır. CLR, Câmpeanu’nun ölümünün ardından, ölümüyle ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması amacıyla dava açmıştır. CLR’nin Câmpeanu’yu ulusal sağlık ve adli kurumları nezdinde temsil etme hakkı bulunup bulunmadığının, herhangi bir şekilde sorgulanmamış veya bu hususta herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş olması oldukça önemlidir. Devlet, yasal olarak yükümlü olsa dahi, Câmpeanu’nun menfaatlerini korumak üzere yetkili bir kişi veya kanuni bir temsilci tayin etmemiştir. CLR, Câmpeanu’nun ölümünden çok kısa süre önce, herhangi bir hukuk yolunu takip etmek bir yana, ihtiyaçları ve menfaatleriyle ilgili istek veya görüşlerini dahi dile getiremediği bir zamanda olaya dahil olmuştur. Bu koşullarda CLR’nin Câmpeanu’yu temsil edemeyeceği yönünde bir karar vermek, Devletin yasal bir temsilci tayin etme yükümlülüğünü yerine getirmemesi konusunda hesap vermekten kaçmasına izin verilmesi riskini ortaya çıkaracaktır. Ayrıca, CLR’ye Câmpeanu’yu vekâleten temsil etme hakkı verilmesi, “akli dengesi yerinde olmayan kişiler” (Madde 5 § 1 (e)) bakımından, yargı yoluna başvurma hakkına ilişkin davalarda Mahkemenin sergilediği yaklaşıma da uygundur. Bu tür durumlarda, söz konusu kişiye mahkemeye erişim hakkı tanınması ve bizzat veya gerektiğinde vekil aracılığıyla dinlenme fırsatı verilmesi önemlidir. Dolayısıyla, CLR, Câmpeanu’nun fiili temsilcisi olma hakkına sahiptir.
Sonuç: ilk itiraz reddedilmiştir (oy birliğiyle).
Madde 2: Câmpeanu’nun nakledilmesine dair kararlar, kendisine nerede yeterli tıbbi bakım ve destek sağlanabileceğinden ziyade, hangi kurumun onu kabul etmeyi istediğine bağlı olarak verilmiştir. Câmpeanu, ilk olarak zihinsel sorunları olan hastalar için uygun imkânları bulunmayan bir sağlık ve sosyal bakım merkezine yerleştirilmiştir. Câmpeanu, en sonunda, HIV’li hastaların tedavisi için yeterli olanakları bulunmadığı için daha önceden kendisini kabul etmeyen bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatırılmıştır. Câmpeanu, uygun bir teşhis konulmadan, gerektiği şekilde bakım sağlanmadan ve ayrıca sağlık durumu ve en temel sağlık gereksinimleri hiçbir şekilde dikkate alınmaksızın bir birimden başka bir birime nakledilmiştir. Yetkililerin, Câmpeanu’nun antiretroviral ilaç tedavisi görmesini sağlayamamış olmalarına özellikle dikkat çekilmelidir. Câmpeanu, çoğunlukla, sakinleştirici ilaçlarla ve vitaminlerle tedavi edilmeye çalışılmış ve akli durumunun, özellikle de ani saldırgan davranışlarının nedenlerinin tespit edilebilmesi açısından anlamlı bir muayene yapılmamıştır.
Mahkeme, Câmpeanu’nun tüm yaşamı boyunca ulusal makamların kontrolünde olduğunu ve dolayısıyla söz konusu makamların Câmpeanu’nun tedavisi konusunda yükümlülük altında bulunduklarını vurgulamıştır. Ulusal makamlar, ısıtma ve besin imkânlarının yetersizliği, tıbbi personel ve ilaç eksikliği nedeniyle 2003 yılı kış ayında ölen kişi sayısında artış görülen ruh ve sinir hastalıkları hastanesindeki uygunsuz koşulların farkında oldukları halde, bu durum karşısında yeterince tedbir almamışlardır. Ulusal makamlar, durumunun iyice kötüleşmiş olmasına bakmaksızın Câmpeanu’nun söz konusu hastaneye yerleştirilmesine karar vermekle, onun yaşamını makul görülemeyecek bir şekilde tehlikeye atmışlardır. Sağlık personeli tarafından yeterli bakım ve tedavinin sağlanamamış olması ise, ölümüne yol açan başka bir etkendir. Kısacası, ulusal makamlar, Câmpeanu’nun yaşamını gerektiği şekilde koruyamamışlardır.
Sonuç: ihlal (oy birliğiyle).
Mahkeme, ayrıca, Câmpeanu’nun ölümüne neden olan olaylarla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle, Sözleşme’nin 2. maddesinin usul yönünden ihlal edildiğine oy birliğiyle karar vermiştir. Mahkeme, aynı zamanda, Câmpeanu’nun yaşam hakkının ihlal edildiğine dair iddiaların bağımsız bir kurum tarafından incelenmesini sağlayabilecek uygun bir yasal çerçeve sunulmaması ve uygulanmaması nedeniyle, Sözleşme’nin 2. maddesiyle bağlantılı olarak 13. maddesinin de ihlal edildiğine oy birliğiyle hükmetmiştir.
Madde 46: Mahkeme, Romanya’ya, benzer durumdaki zihinsel engelli bireylere, sağlık ve tedavilerine ilişkin olarak Sözleşme kapsamında dile getirdikleri şikâyetlerinin mahkeme veya başka bir bağımsız merci önünde incelenmesini sağlayacak bağımsız temsil imkânı sunulması için genel tedbirler öngörülmesini tavsiye etmiştir.
Madde 41: Herhangi bir tazminat talebinde bulunulmamıştır.
(Engellilerle ilgili daha fazla bilgi için, <www.echr.coe.int> — Press adresinde bulunan Mahkemenin tematik bilgi notlarına bakınız)

  Avukat   -   AİHM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için