Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçu Nasıl Oluşur? Türk Ceza Kanunu Madde 153:
0

İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme Suçu Nasıl Oluşur? Türk Ceza Kanunu Madde 153:

İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Birinci fıkrada belirtilen yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/9201 E. , 2020/630 K.
“….
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun, caminin imam odasının camını kırması eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 153/1, 31/2. maddesindeki ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü üst sınırlarına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 4 yıllık asli dava zamanaşımının, karar tarihi olan 08.07.2015 tarihiden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk velisi ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 28.02.2017 gün ve 2016/2-833 Esas ve 2017/115 Karar sayılı ilamında, 28.06.2014 tarihi ve sonrasında işlenen hırsızlık suçunun bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenmesi halinde eylemin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna uyduğunun belirtildiği, somut olayda hırsızlığın cami imam odasından yapıldığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesine uyduğu gözetilmeyerek, aynı Kanun'un 142/1-a maddesi ile hüküm kurulması,
2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiiller ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığının tespitine yönelik harcanması zorunlu kamu masrafı niteliğinde bulunan Adli tıp gideri nedeniyle ödenen ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 14/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için