İkrar ve tevilli ikrar olarak kabul edilir mi?

Değerli hukukçu merhaba,

Bir işyerinde çalışan kişiye 3 ay gibi bir süre mobbing uygulanmış,işinden hiçbir tazminat ödenmeden kendi isteğiyle ayrılması beklenmiştir hatta kurumun genel müdürü tarafından bu beklenti işçiye 2'li görüşmelerinde söylenmiştir.

Ancak çalışan bunun mümkün olamayacağını,ortada geçerli bir sebep olmadığını ve eğer geçerli bir sebep varsa dahi kendisine hukuki tazminat haklarını vermeleri sonrası bunun mümkün olabileceğini söylemiştir.

Ardındaki süreçte devam eden mobbing ve açık aramalar sonrası,bir gün yöneticisi olduğu birimde daha önce ( 10 ay süresince ) gerçekleştirilmemiş bir " adına denetleme " denilen uygulama yapılmış ve bu uygulama da kendisinin ekip üyelerine zayi etmek üzere başka ürünlerde çıkar beklentisi ile bir kenara ayırttığı az sayıda içecek ürün tespit edilmiştir.Çalışan gerek kendisine 3 aydır uygulanan baskılar,alenen işini bırakıp gitmesinin istenmesi gerek işletmenin küçük ve nereden ve kimlerden kötü niyetli bir plan,sonuç gelebileceğini bildiği,ilk defa gerçekleşen bu uygulama sebebiyle niyeti de anlamış olduğu ve acaba böyle söylerse başına ne çorap örülecektir düşüncesiyle ASLINDA ASLA GERÇEKLEŞMEMİŞ ( son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin geçmemişlerle karıştırılarak servis edilmesi ) olay ile ilgili " ZARF ATMAK " amaçlı, SKT'LERİ GEÇMİŞ ÜRÜ NLERİ,GEÇMEMİŞLERLE KARIŞTIRIP SERVİS EDİYORUZ demiştir ! Bu konuda zaten gerçek dışı olan durumla ilgili işveren çalışanın sözleşmesini derhal ve kesin fesih etme hakkı fırsatı ( ortada işlenen bir kabahat var ve sorumlu kişi bunu kabul etmiştir İKRAR etmiştir şeklinde derleyip ) yakaladığını düşünerek ÇALIŞAN SUÇUNU İKRAR ETMİŞTİR diyerek 25.madde vs.den sözleşmeyi fesih etmiştir.

Çalışan,denetleme sonrası kendisinden istenen savunmada bu sözleri ettiğini fakat bu sözleri etmesinin sebebi olduğunu,bu sebebinde tarafına 3 aydır alenen uygulanan baskı politikasının nereye varacağını,niyeti görmek istediği için BİLİNÇLİ olarak söylediğini ve herşeyin farkında olan biri olarak,gerek yaşı gerekse mesleki deneyimi dolayısıyla böyle bir sözü etmesinin zekası,tecrübesine aykırı olacağını ve amacına ulaştığını söylemiş,sözleşme feshine sebep gösterilen nedeninde asla doğru olmadığını ;

Misafirlerden ,

-10 ay boyunca,konaklamaları sonrası işletmenin konaklamalarının nasıl geçtiğine dair gönderdikleri e-mail ankette,sosyal mecrada puanlama yaptıkları alanlarda ( trip advisor,booking.com vs ...)

-Gerek,işletme bünyesinde bulunan MİSAFİR İLİŞKİLERİ birimine iletilmiş

-Gerek yönetici olarak kendisine direkt gelen

-Gerek her gün gerçekleştirilen departman müdürleri toplantısına konu olan

-Gerek her hafta Cuma günleri gerçekleştirilen MİSAFİR MEMNUNİYETİ toplantılarına konu olan

-Gerek,yöneticinin ekibine SKT'leri geçmiş ürü lerin geçmemişlerle karıştırılarak servis edilmesi talimatının verilmiş olduğuna dair kanıt olacak PERSONEL İFADE DİLEKÇESİ

belirterek,oldu bittiye getirilerek işinden böyle bir zamanda çıkarıldığını dava dosyasında birtakım e-mail,bilgi ve belgelerle ortaya koymuştur.

Sorum şudur ?

Hukukta ikrar diye bir olgu olduğunu öğrendim.Benim aktarmaya çalıştığım ve arka plan yaşananları olan,masumane,ellerinde bu sözlerin ( onlara göre İKRAR'ın ) dışında başka hiçbir bir kanıt yokken hakime hm.da sözlerimi İKRAR OLARAK MI KABUL EDER VE DAVAYI KAYBEDERİM ?

Yoksa,tüm dava inceleme dosyası,tanıklar,kişisel vicdanı ile yaşananların arka planı ve anlatılanlarada bakarak BİR KANAAT de ? kullanır davayı kazanırmıyım ?

Taktiksel,stratejik edilmiş ve neden edildiği SAVUNMASIN'DA açıklanmış sözler hakime hm.ve hukuk nezdinde direkt İKRARDIR denilip dava işveren lehine mi sonuçlanır ?

Bukadar basit mi yaklaşır ?

Ülkemizde işçi daha zayıf olduğu için %90 'ın üzerinde işçi davalarını işçilerin kazandığını biliyoruz ! ?

Yakında duruşmam var,ayrıca son sorumda mahkmememe çalıştım va basit yargılama olduğundan duruşmada sorularım,konuşmak istediklerim ne uzunlukta ve üslupta olmalıdır ?

Bana yol yöntem göstermenizi rica ediyorum.

Sizce kazanırmıyım ?

Teşekkürler,

Saygılarımla