Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
İstinaf İstemi ve Süresi, Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 273-275:
0

İstinaf İstemi ve Süresi, Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 273-275:

İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar. Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler. Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz. Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.
Sanık, yokluğunda aleyhine verilen hükümlere karşı eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi işler. Sanığın eski hâle getirme isteminde bulunduğu hâllerde, ayrıca istinaf isteminde bulunması gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile ilişkili işler, eski hâle getirme istemi hakkında karar verilinceye kadar ertelenir.
Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller. Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/11659 E. , 2019/15394 K.
“…
Nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/4, 119/1-c, 142/2-h, 143/1 ve 62. (iki kez) maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay ve 1 yıl 8 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına dair Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli ve 2017/143 esas, 2017/547 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01/07/2019 gün ve ...... sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2019 gün ve 2019/72357 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği hususu ile,
Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/10/2018 tarihli ve 2017/5.md-621 esas, 2018/476 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını müteakip, deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen düşme kararının temyiz incelemesinin, 5237 sayılı Kanun'nun 231/10. maddesindeki koşullarla sınırlı olarak yapılabileceği hususu birlikte gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanık savunması, dosyadaki kamera görüntüleri ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın ifadesinde geçen Mustafa Kocaş isimli şahsın tespit edilerek ifadesi alınmadığı gibi, kolluk tarafından sanığın müştekiye ait iş yerine girdiği belirtilmiş ise de, sanığın şemsiye almak için geri döndüğünü beyan ettiği ve ... isimli tatlıcı dükkanı ile İrem İletişimin yan yana olduğu, Belediyeye ait güvenlik kamerasının mesafesi de dikkate alınarak görüntülerden hükümlünün müştekiye ait iş yerine mi yoksa tatlıcı dükkanına mı girdiğinin açık ve net olarak belirlenmesi adına uzman bir bilirkişiden rapor alınıp gerekirse olay mahallinde keşif icra edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, keza kabule göre de, diğer sanık Mücahit İlhan hakkında anılan suçlardan verilen mahkumiyet kararlarının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 17/09/2018 tarihli ve 2018/499 esas, 2018/1117 sayılı kararı ile kaldırılması ile adı geçen sanığın atılı suçlardan beraatine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen mahkumiyet kararında suçun birden fazla kişi ile işlendiğinden bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 119/1-c maddesi gereğince arttırım yapılmasının hukuki dayanağının ortadan kalktığı da gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın “İstinaf istemi ve süresi” başlıklı 273/1. maddesinde “İstinaf istemi hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi vaya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hakime onaylattırılır.” şeklinde yer alan düzenleme ile aynı Kanun’un “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268/1. maddesi uyarınca “Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, sanık ... ...’ın yüzüne karşı verilen Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2017/143 E., 2017/547 K. sayılı kararında zabıt katibine beyanda bulunulmak suretiyle yasa yollarına başvurulabileceği bildirilmediğinden, yasa yolu bildiriminin eksik olduğu anlaşılmakla; sanık tarafından 30.03.2018 tarihinde yapılan kanun yararına bozma isteminin istinaf ve itiraz mahiyetinde kabul edilmesi gerektiğinden hükmün usulüne uygun kesinleşmediği ve dosyanın bir karar verilmek üzere istinaf ve itiraz merciilerine mahallince gönderilmesi gerektiği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından (TURGUTLU) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin -sanık ... yönünden henüz kesinleşmeyen- 28.12.2017 tarihli ve 2017/143 E., 2017/547 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için