Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Kayyımın Görevleri, Medeni Kanun Madde 458-460:
0

Kayyımın Görevleri, Medeni Kanun Madde 458-460:

Kayyımın Görevleri, Medeni kanun madde 458-460:
Bir kimseye kayyım atanması onun fiil ehliyetini etkilemez. Yasal danışmanlığa ilişkin hükümler saklıdır. Kayyımın görev süresi ve ücreti vesayet makamı tarafından belirlenir.
Belli bir iş için görevlendirilmiş olan kayyım, vesayet makamının talimatına aynen uymak zorundadır. Kayyım bir malvarlığının yönetimi ve gözetimi ile görevlendirilmiş ise, yalnız o malvarlığının yönetim ve korunması için gerekli olan işleri yapabilir. Kayyımın, bunun dışındaki işleri yapabilmesi, temsil olunanın vereceği özel yetkiye, temsil olunan bu yetkiyi verecek durumda değilse vesayet makamının iznine bağlıdır.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/5049 E. , 2020/100 K.
“…..
Davalı Vakıf vekili olduğunu beyan eden ve asli müdahale talep edenler vekili Av. ...'ın 14.01.2020 tarihli dilekçesi ile Daire Başkanı ... hakkında reddi hakim talebinde bulunduğu, reddi hakim talebinin ... katılmaksızın 14.01.2020 tarihli ek karar ile 6100 sayılı HMK'nin 41/2. ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 39/3.maddesi kapsamında kesin olarak geri çevrilmesine karar verildiği anlaşılmış olmakla dosyanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava dilekçesinde, davalı Vakfın 24/02/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile alınan kararların davacıların toplantıdan haberdar edilmedikleri gerekçesi ile iptali istenilmiş; Mahkemece, ... ve diğer üç kişinin asli müdahale taleplerinin reddine, açılan dava yönünden ise davacılardan ... ve ...'nun davalarının usulden reddine, diğer davacıların davasının kabulü ile davalı Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyet Genel Kurul Toplantısı ile alınan kararların iptaline karar verilmiştir.
Asli müdahale talebinin reddi ile bir kısım davacılar yönünden davanın usulden reddine ve bir kısım davacılar yönünden ise davanın kabulüne dair verilen karar davacılar ... ve ... vekili ile davalı Vakıf vekili olduğunu beyan eden ve asli müdahale talep edenler vekili sıfatı ile Av. ... tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar ... ve ...'nun istinaf başvurusunun esastan; asli müdahale talep edenlerin istinaf başvurusunun ise usulden reddine karar verilmesi üzerine istinaf isteminde bulunanlar vekillerince bölge adliye mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Dava, davalı Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyeti Genel Kurulu ile iş bu toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
1. Davacılar ... ve ... vekilinin temyizi yönünden;
Mahkemece temyiz talebinde bulunan davacıların davalı Vakfın üyesi olmadıkları ve taraf sıfatları bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, diğer davacıların ise davalarının kabulü ile davalı Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyet Genel Kurul Toplantısı ile alınan kararların iptaline karar verilmiştir. Davacı ... tarafından açılan dava sonucu ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/13-2018/262 sayılı ve 22.05.2018 tarihli karar ile; "davacının Beşiktaş 25. Noterliğinin 17.04.2012 tarih 12527 yevmiye numaralı evrakına konu edilen "... Mütevelli Heyeti Üyeliğinden istifa ve bu hakkını davalıya (...) devir" işleminin iptaline" karar verilmiş olup verilen kararın henüz kesinleşmediği, diğer davacı ...'nun vakıf mütevelli heyeti üyeliğinden istifa ve bu hakkın ...'a devrine dair işlemin iptali için ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/13 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı ve iş bu dosyanında derdest olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacılar tarafından açılan bu iki dosyanın sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre eldeki dosyada karar verilmesi gerekmekte ise de diğer davacılar yönünden davanın kabul edilerek Vakfın 2016 yılı Mütevelli Heyeti Genel Kurulu ile iş bu toplantıda alınan kararların iptaline karar verildiğinden bu aşamadan sonra derdest dosyaların, temyiz konusu davanın sonucu bakımından etkisi olmayacağından dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalı Vakıf vekili olduğunu beyan eden Av. ... ile Av. ...'nun talepleri yönünden;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden 28.02.2014 tarihinde Vakıf Yönetim Kurulu Başkan yardımsısı ... ile Yönetim Kurulu Genel Sekreteri M.Rahmi Sübar tarafından vakıf adına Av. ... ile Av. ...'e vekalet verildiği, ... tarafından 23/06/2016 tarihinde açılan davalı Vakfın yöneticilerin görevden alınmaları ve kayyım atanması davasında; ... 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/267 Esas sayılı dosyası üzerinden 06.12.2016 tarihli karar ile "Davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile Vakıflar Kanunun 10. maddesi ve 2547 sayılı YÖK Kanun'un Ek 1 l/2 mad. değişik fıkrası uyarınca davalı Vakfa Kayyım atanmasına ve Kayyım olarak Av....'ın seçilmesine karar verilmiş, itiraz üzerine ise 17.03.2017 tarihli karar ile itiraz reddedilmiştir. Kayyım atama kararına karşı istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi (4.) Hukuk Dairesinin 19.07.2017 tarih ve 2017/793-987 sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Kayyım atanan ... vakıf adına vekil olarak hareket eden (vekalet verilen) Av. ..., Av. ..., Av. ...hitaben ... 17. Noterliğinin 20.01.2017 tarih ve 1845 Yevmiye numaralı muhataplarına tebliğ edilen ihtar ve azilnamesi ile vakıf vekilliğinden azletmiştir. Vakıf yöneticilerinin dava sonuçlanıncaya kadar görevden alınmaları ve kayyım atanmasına dair 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 10.madde kapsamında mahkemece verilen kararın kaldırıldığına dair herhangi bir kararın dosyaya da yansımadığı, temyiz dilekçesi ve aşamalarda kayyım atama kararının Anayasa Mahkemesi tarafından yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edildiği ileri sürülmüş ise de, AYM'nin önüne giden hususun 4.11.1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 17.8.1983 tarihli ve 2880 sayılı Kanun'un 32. maddesiyle eklenen ek 11.maddesine 20.8.2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle eklenen onuncu fıkranın birinci, ikinci ve üçüncü cümlelerine dair Anayasaya aykırılık iddiasında bulunulduğu, vakfa tedbiren kayyım atanmasının yasal dayanağı olan 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 10.madde kapsamında bir başvuru ve AYM tarafından bir değerlendirmenin olmadığı, dava konusu Vakfa mahkemece atanan kayyımın görevinin devam ettiği, bu hukuki duruma rağmen 06.12.2017 tarihli vekaletname ile Vakıf yetkilisi sıfatı ile ... ve ... tarafından vakıf adına Av. ... ile Av. ...'na vekalet verildiği, görevine devam eden kayyım ... tarafından ise 24.01.2018 tarihli vekaletneme ile Av. ... ve diğerlerine vekalet verildiği anlaşılmakla azledilen ve Vakfa kayyım atanması sebebi ile vakıf yöneticisi, dolayısı ile vakfı temsile yetkisi olmayan kişilerce verilen vekaletnameler geçerli olmadığından vakıf vekili sıfatı bulunmayan Av. ... ile Av. ...'nun vakıf vekili olarak vermiş oldukları temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3. Asli Müdahale talep edenler vekili Av. ...'ın temyiz dilekçesi yönünden;
Av. ..., asli müdahale talep edenler ..., ..., ... ve Hukuk Sepeti Eğitim Pazarlama Ltd. Şti. Adına ekli vekaletnameler ile asli müdahale talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince asli müdahillik talebinin 6100 sayılı HMK'nin 65. maddesindeki koşulların bulunmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği, asli müdahale talebinin reddine dair istinaf isteminin ise bölge adliye mahkemesince, asli müdahale dilekçesinde yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde hak iddia edilmeyip bilirkişi raporunda ve dava dilekçesinde belirtilen değerlendirmelerle ilgili olarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle asli müdahillik talebinde bulunulduğu, bu hususun ayrı bir dava konusu olabileceği, bu sebeple mahkemenin asli müdahilliğin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının reddine karar verildiği, iş bu karara karşı asli müdahillik talebinde bulunanlar vekili Av. ...'ın duruşma istemli olarak temyiz talebinde bulunması üzerine vekil sıfatı ile duruşma gününün adı geçene tebliğ edildiği anlaşılmakla dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve bölge adliye mahkemesi ilâmında belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre asli müdahale talep edenler vekili Av. ...'ın temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
………”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için