+1
Türk Borçlar Kanunu 136-137-138. maddelerinde ifa güçlüğü halinde tarafların sözleşmeyi sona erdirebilmelerine dair hükümler vardır. Geçici ifa imkansızlığı halinde taraflar akde tahammül süresi olarak tabir edilen makul bir süre bekledikten sonra artık sözleşmenin devamı kendileri için çekilmez hale gelirse sözleşmeyi feshedebilirler. Bu süreçte bu hizmeti almanız sağlık açısından çok tehlikeli olabileceğinden dolayı bu sözleşmeyi feshedebilirsiniz.
İlgili maddeler aşağıdadır:
E. İfa imkânsızlığı
I. Genel olarak
MADDE 136- Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle
imkânsızlaşırsa, borç sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan
borçlu,karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri
uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi
isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan
hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır.
Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın
artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle
yükümlüdür.
II. Kısmi ifa imkânsızlığı
MADDE 137- Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen
imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak,
bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin
yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve
alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle
bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması
durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.
III. Aşırı ifa güçlüğü
MADDE 138- Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve
öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan
bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları,
kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede
borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın
aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa
borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün
olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli
sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.
Avukatlara soru sormak için