Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Matytsına V. Rusya (58428/10, 24/3/2014)
0

Matytsına V. Rusya (58428/10, 24/3/2014)

ARAŞTIRMA VE İÇTİHAT BİRİMİ (AR-İÇ)
BİLGİ NOTU
AİHM KARARLARI
2014/67

MATYTSINA v. RUSYA
(58428/10, 24/3/2014)

Karar metni

İlgili Maddeler AİHS, 6/1ve 6/3(d) ile 7
Hak ve Özgürlükler Adil yargılanma hakkı, kanunsuz ceza olmaz
Anahtar Kelimeler Silahların eşitliği, çelişmeli yargılama
Davanın Özü Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri gereği savcılık makamı ile sanığın karşılıklı eşit imkânlara sahip olmalıdır. Ayrıca sanığın aleyhine tanıklık eden kişilere soru sorma hakkı olmalıdır. Bunun aksi, şu durumlarda ihlale yol açmaz: 1. Aleyhe olan tanığın duruşmada olmaması için yeterli bir gerekçenin olması 2. Yeterli gerekçe olsa bile eğer hüküm ezici bir şekilde bu kişinin ifadelerine göre verilmişse bu takdire sanığa yeterli usuli güvencelerin sağlanmış olması gerekir.
Mahkemeye sunulan raporların hangilerinin esas alınacağı kural olarak derece mahkemelerinin takdir yetkisindedir. Ancak sanık lehine raporların reddi durumunda sanığa itiraz imkânının tanınması ve mahkemeye alternatif raporlar sunma olanağının verilmesi gerekir.



KARARIN ÖZETİ
Olaylar ve Olgular: Başvurucu, Rusya’da yoga öğretilerine göre faaliyette bulunan bir dernekte (yaşama sanatı) eğitici olarak görev yaparken bir katılımcının zihinsel rahatsızlığa yakalanmasında sorumlu olduğu gerekçesiyle hakkında ceza davası açılmıştır. Dava sürecinde hem savcılık hem de başvurucunun tanıkları dinlenmiş ve çeşitli uzmanlardan raporlar alınmıştır. İlk derece yargılamasında başvurucu beraat etmiş, ancak bu karar bir üst mahkeme tarafından bozulmuştur. Bozma sonrası yargılama sonucunda başvurucu suçlu bulunarak hapis cezası ile cezalandırılmıştır.
İddialar: Başvurucu, AİHS’in 6 ve 7. maddesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.

Hükümetin Savunması: Hükümet, ulusal hukukta ilke olarak sanıklar ile savcılık makamının eşit pozisyonda olduğunu, fakat bunun sanık haklarının hiçbir sınırlamaya tabi tutulmayacağı anlamına gelmediğini, somut olayda başvurucunun dava esnasında usuli bütün hakları kullanabildiğini, örneğin istediği tanıkları duruşmaya getirebildiğini ve kendi lehine olan uzman görüşlerini mahkemeye sunabildiğini, dolayısıyla yargılamanın adil olduğunu ileri sürmüştür..
Hukuki Değerlendirme: Mahkeme, hükümetin mevcut itirazı dışında başka bir itiraz ileri sürmediğini, başvurunun temelsiz olmadığını ifade ederek kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir.

Mahkeme başvuruyu sadece 6. madde açısından değerlendirmiştir.
6. madde yönünden; Mahkeme; ilk olarak ceza davalarında silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri gereği savcılık makamı ile sanığın karşılıklı eşit imkânlara sahip olmasının temel bir değer olduğunu, bu minvalde sanığın aleyhine tanıklık eden kişilere soru sorma hakkının olması gerektiğini, bunun iki istisnası olduğunu; 1. Aleyhe olan tanığın duruşmada olmaması için yeterli bir gerekçe olması 2. Yeterli gerekçe olsa bile eğer hüküm ezici bir şekilde bu kişinin ifadelerine göre verilmişse bu takdire sanığa yeterli usuli güvencelerin sağlanmış olması gerektiğini vurgulamıştır.
Mahkeme somut başvuruda, aleyhe olan tanığın ifadelerinin başvurucu hakkında kurulan hükümde ağırlıklı bir etkisi olmadığını, bu ifadelerin hüküm için “tek ve kesin” gerekçeyi oluşturmadığını dolayısıyla bu bağlamda 6/3(d) bendinin ihlal edilmediğini belirtmiştir.
Diğer taraftan AİHM, ulusal mahkemeye sunulan raporların delil olarak değerlendirildiği durumlarda bu raporların teknik ve bilimsel nitelikte olabileceğini, bu raporlardan hangilerinin esas alınacağı konusunun kural olarak derece mahkemelerinin takdir yetkisinde olduğunu, ancak sanık lehine olan raporların reddi durumunda sanığa bu karara itiraz imkânının tanınması ve bu doğrultuda sanığa mahkemeye alternatif raporlar sunma olanağının verilmesi gerektiğini, bu olanağın tanınmadığı durumların adil yargılanma hakkın ihlal anlamına gelebileceğini ifade etmiştir..
Mahkeme somut başvuruda başvurucunun savcılıkça mahkemeye sunulan raporlara itiraz edemediğini ve ayrıca kendi lehine olan ve mahkemeye sunulan raporların mahkemece reddedildiğini, oysa başvurucu hakkındaki yargılamanın temelde mahkemeye sunulan raporlara dayandığını ifade ederek sonuç olarak 6/1 maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir.

  Avukat   -   AİHM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için