Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Medeni Hukuk Babalık Davası, tanıma, tenfiz, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu madde 54:
0

Medeni Hukuk Babalık Davası, tanıma, tenfiz, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu madde 54:

Medeni Hukuk Babalık Davası, tanıma, tenfiz, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu madde 54:

Tanıma, “Bir mahkeme kararının kesin hüküm kuvvetinin yabancı ülkede kabulü”; tenfiz ise, “Bir mahkeme kararının, sahip olduğu kesin hüküm kuvvetinin sonucu olarak, maddi icra muamelelerini gerekli kılan kamu gücünü harekete geçiren vasfı”dır.
Her mahkeme kararı, hem kesin hüküm hem de icra kabiliyetini birlikte taşımamakta; bazı kararlar niteliği gereği yalnız kesin hüküm teşkil etmekte, fakat icra kabiliyetleri bulunmamaktadır. İşte bu tür yabancı mahkeme kararları yalnız tanınabilir; tenfiz edilemezler. Çünkü icra kabiliyetleri yoktur. Tespit kararları ile yenilik doğurucu kararların Türkiye’de yalnız tanınmaları mümkün olup; bunlara tanıma şartları uygulanacaktır. Bazı kararlarının ise, hem tanınmaları hem de tenfizleri mümkündür.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un “Tenfiz” kenar başlıklı 54. maddesi şöyledir:
“(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması,
b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması,
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması” şeklinde düzenlenmiştir.
Babalığın tespiti kararları, hukuki niteliği itibariyle yenilik doğurucu kararlardandır. Yenilik doğrucu kararlar ise, bir hukuki durumun kurulması, değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması için hak sahibinin iradesinin yeterli olmaması ve durumun ancak bir mahkeme kararı ile doğmasının gerekli olduğu hallerde açılan dava sonucu verilen karardır. Bu kararların hukuki alanda etkili olmaları için icraya ihtiyaçları yoktur. Bu kararlar taşıdıkları inşai tesir (yenilik doğrucu etki) ile arzu edilen sonuçları doğururlar. Hukukumuzda, yenilik doğurucu oldukları kabul edilen kararlar; babalık, evlenmenin butlanı, ölüme bağlı tasarrufların iptali, nesebin reddi, evlat edinmeye izin ve boşanma kararları olarak sayılabilir. Bunların icra özelliği olmayıp; yabancı mahkeme kararı sadece bu kararlara yönelikse ve Türkiye’de nüfus kayıtlarında işlem yapılması amaçlanıyorsa, tanıma kararı bu amacı gerçekleştirmeye yeterli olacaktır.” (HGK 30.11.2011 gün ve 2011-2-593 Esas 2011-726 Karar sayılı kararından)
Kararın Türk Hukukunun temel değerlerine Türk genel ahlak ve adap anlayışına, temel anlayışına, Anayasada yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli olan prensiplere, özel hukuka ilişkin hüsnüniyet kurallarına, Türk devletinin siyasi rejimine, toplumun ekonomik yapısını temelden sarsacak olan değerlendirmeye, temel insan haklarına aykırılıklar kamu düzenine aykırılık olarak kabul edileceğinden yabancı mahkeme ilamının hüküm fıkrasının uygulanması ile açıklanacak sonuçları doğuracak yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi olanaklı değildir. (YİBGK 10.2.2012 gün 2010//1-2012/1 sayılı kararından)

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için