Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Meryem Önal ve Sercan Kaya Başvurusu (Başvuru Numarası: 2017/39870)
0

Meryem Önal ve Sercan Kaya Başvurusu (Başvuru Numarası: 2017/39870)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MERYEM ÖNAL VE SERCAN KAYA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/39870)
Karar Tarihi: 10/6/2020
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
Başkan : Kadir ÖZKAYA
Üyeler : Engin YILDIRIM
Celal Mümtaz AKINCI
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Raportör : Tuğba TUNA IŞIK
Başvurucular : 1. Meryem ÖNAL
2. Sercan KAYA
Başvurucular Vekili : Av. Naci BOZKUŞ

I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, haklı fesih sebebiyle iş akdinin sona erdirilmesi üzerine kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarının iadesi talebiyle açılan davada, aynı taleplere ilişkin açılan benzer davalarda verilen kararla çelişir biçimde hüküm kurulması ve yargılamanın makul sürede neticelenmemesi sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 14/12/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Konu yönünden tespit edilen hukuki irtibat nedeniyle 2017/40101 numaralı bireysel başvurunun 2017/39870 numaralı bireysel başvuru ile birleştirilerek incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvuruculardan Meryem Önal 15/12/2001-20/1/2011 tarihleri arasında, Sercan Kaya ise 3/1/2006-5/12/2010 tarihleri arasında E. Şirketinde çalışmışlardır.
8. Başvurucular iş akitlerini haklı nedenle feshettikleri iddiasıyla işyeri tarafından vaat edilen fakat yapılmayan %10'luk ücret zammının uygulanması suretiyle hesap edilecek kıdem tazminatı, ücret alacağı, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklı alacakları, fazla çalışma ücreti ile resmî tatil ve bayramlara ilişkin ücretin ödenmesi talebiyle Bakırköy 31. İş Mahkemesinde (Mahkeme) alacak davası açmışlardır.
9. Mahkeme, başvurucuların dava konusu taleplerine %10'luk ücret artırımı üzerinden hesaplamanın yapılması, bir kısım alacakların reddedilmesi suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir.
10. Anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (Daire) tarafından, yazılı bir sözleşme ya da işyeri uygulaması olmadığı hâlde %10 oranında farazi bir zam uygulanması suretiyle hüküm verilmiş olması sebebiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
11. Mahkeme, kıdem tazminatı ve işçilik alacakları hakkında Dairenin bozma ilamına uymak suretiyle (%10'luk ücret artırımı uygulanmamış şekilde) hüküm kurmuş fakat 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklı alacakların bozma dışında kaldığını belirtmiştir.
12. Mahkeme kararı davalı tarafça temyiz edilmiştir. Daire tarafından, hükmüne uyulan bozma ilamında zammın farazi olduğu belirtildiğinden 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklı alacak taleplerinin reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi sebebiyle mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
13. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklı alacaklar konusunda Dairenin bozma ilamına uyulmak suretiyleyeniden hüküm kurulmuştur.
14. Mahkeme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Daire mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.
15. Nihai kararın başvuruculara tebliği üzerine başvurucular 14/12/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 10/6/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların İddiaları
17. Başvurucular, yargılamanın yedi yıl devam ettiği gerekçesiyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
2. Değerlendirme
18. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra 31/7/2018 tarihli ve 30495 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'a geçici madde eklenmiştir.
19. 6384 sayılı Kanun'a eklenen geçici maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı (Tazminat Komisyonu) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.
20. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır.
21. Anılan kararda özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
22. Mevcut başvuruda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların İddiaları
24. Başvurucular kendileri ile aynı işyerinde ve aynı koşullarda çalışan benzer nitelikte dava açan arkadaşlarının açtıkları davalarda, dava konusu taleplere %10 zam uygulanmak suretiyle verilen hükmün Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, böylece 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklı alacakların yargı kararıyla kesinleşmiş olmasına rağmen kendilerinin bu haklarından mahrum bırakılmaları nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
2. Değerlendirme
25. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması ve bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
26. Başvuruya konu davada, Mahkeme tarafından başvurucuların dava konusu alacaklara %10'luk zam uygulanması talebi yönünde verdiği karar Daire tarafından bozulmuştur. Mahkemenin dava konusu alacaklara %10'luk zammın uygulanmadan bozmaya uymak suretiyle verdiği hüküm başvurucuların aleyhine olmasına rağmen başvurucular tarafından temyiz edilmemiştir. Dairenin ilk bozma kararı gereğince 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin zam farkı talebinin de reddedilmesi gerektiğine ilişkin ikinci bozma kararı üzerine Mahkeme tarafından %10'luk zam talebinin uygulanmadan, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin taleplerin reddi ile davalar kısmen kabul kısmen ret ile sonuçlanmıştır. İkinci bozma kararına uyulmak suretiyle verilen karar sadece davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
27. Bu durumda başvurucuların Dairenin ilk ve ikinci bozma kararına uymak suretiyle vermiş olduğu Mahkeme kararlarına karşı temyiz talebinde bulunmadıkları ve başvuru konusu talepler hakkındaki temyiz incelemelerinin davalı işverenin talebi üzerine gerçekleştiği görülmüştür. Bu durumda başvurucuların ücrete uygulanacak %10'luk zam üzerinden alacaklarının belirlenmesi gerektiğine ve 2009 ile 2010 yıllarına ilişkin zam farkından kaynaklanan alacağın ödenmemesine ilişkin şikâyetlerini, benzer davada verilen hükmün Yargıtayın başka bir dairesi tarafından onandığına ilişkin iddialarını kanun yolu aşamasında ileri sürmedikleri tespit edilmiştir.
28. Bu durumda başvurucuların hukuk sisteminde mevcut idari ve yargısal yolları tüketmeksizin bireysel başvuruda bulundukları anlaşılmaktadır.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 10/6/2020tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

  Avukat   -   AYM Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için