Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Nişan Akdinin Bozulması, Maddi Tazminat Davası, Manevi Tazminat Davası, Görevli Mahkeme, Medeni Kanun Madde 120, 121:
0

Nişan Akdinin Bozulması, Maddi Tazminat Davası, Manevi Tazminat Davası, Görevli Mahkeme, Medeni Kanun Madde 120, 121:

Nişan Akdinin Bozulması, Maddi Tazminat Davası, Manevi Tazminat Davası, Görevli Mahkeme,
Medeni Kanun Madde 120, 121:
Kanun koyucu nişanlanmanın evlenme amacıyla yapılmış olunan bir akit olduğunu medeni kanun’un 118. maddesinde belirtilmiştir. Nişanlanmanın evlilik saikiyle yapılmış olmasına rağmen her nişanlılığın evliliğe dönüşme bir zorunluluğu da bulunmamaktadır. Hata kanun koyucunun nişanlılığın evliliğe dönüşmesi için dava konusu yapılamayacağı, belirlenen cezai şartın bir anlam ifade etmeyeceğini dile getirmiştir.
Medeni kanunda bu serbestiyetin yanında nişanlılığın evlilik dışında bir sebeple son bulması halinde tarafların ne tür haklara sahip olduğunu da düzenleme ihtiyacı hissetmiştir.
Maddi Tazminat Davası:
Medeni Kanun’un “Nişanın bozulmasının sonuçları, Maddî tazminat” kenar başlıklı 120. Maddesi şöyledir:
“Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.
Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler.”
Kanun koyucu nişanlanma akdinde ki taraflardan birinin kusurundan kaynaklı olarak nişan akdi sonra etmiş ise bu kişi, dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamaları ve katlandığı maddi fedekarlıkların karşılığı olarak uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Nişanın bozulmasında kusuru olmayan eş, nişanlılık süresince evlilik akdinden sonra hayatlarını devam ettirmek için belli harcamalar da bulunmuşsa karşı bu kişinin yapmış olduğu harcamaları ödemekle yükümlüdür. Kanun koyucu maddi tazminat talebine de bulunanları nişanlanma akdine taraf olanlarla sınırlandırmamış olup, nişanlıların anne ve babası veya onlar gibi davranan kimselerde dürüstlük kuralı çerçevesinde yapmış olduğu harcamaları talep etmek hakları vardır.
Manevi Tazminat Davası:
Medeni Kanun’un “Nişanın bozulmasının sonuçları, Manevî tazminat” kenar başlıklı 121. maddesi şöyledir:
“Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
Nişanlanma akdinin son bulmasından dolayı kişilik hakları zedelen taraf, akdin bozulmasında kusuru olan taraftan uygun miktarda manevi tazminat talep etme hakları vardır.
Manevi tazminat talebinde bulunmak için kişilik haklarının ihlali, terk edilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine küçük düşmüş, itibarının zedelenmiş olması gerekir.
Manevi tazminat talebinin mirasçılara geçip geçmeyeceği konusunda medeni kanun madde 25’deki düzenleme geçerli olup, manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.
Nişanlanma akdinin son bulmasından dolayı açılabilecek olunan maddi ve manevi tazminat davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olmayıp aile mahkemeleridir.
Maddi ve Manevi Tazminat İstemlerinde Görevli Mahkeme:
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/18019 E. , 2018/5807 sayılı kararında; “Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.
Nişan ve nişanın bozulmasının sonuçlarına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun İkinci Kitabında ve Aile Hukuku başlığı altında düzenlenmiştir. O halde; mahkemece davalı/birleşen dosyada davacının taleplerinin nişanlılık süresi içerisinde olan olaylara ilişkin olması ve nişanın bozulmasının sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, birleşen dava yönünden işin esasına girilerek hüküm tesisi gerekirken mahkemenin görevsizliği ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir” demiştir.

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için