Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Ticaret Unvanının Devamı, TTK. Madde 47:
0

Ticaret Unvanının Devamı, TTK. Madde 47:

Ticari işletme sahibinin veya bir ortağın ticaret unvanında yer alan adı kanunen değişir veya yetkili makamlar tarafından değiştirilirse unvan olduğu gibi kalabilir. Kollektif veya komandit şirkete ya da donatma iştirakine yeni ortakların girmesi hâlinde ticaret unvanı değiştirilmeksizin olduğu gibi kalabilir. Bu şirketlerden birinin ticaret unvanına adı dâhil olan bir ortağın ölümü üzerine mirasçıları onun yerine geçerek şirketin devamını kabul eder veya şirkete girmemekle beraber bu hususta izinlerini yazılı şekilde bildirirlerse şirket unvanı olduğu gibi bırakılabilir. Şirketten ayrılan ortağın adı da yazılı izni alınmak şartıyla şirket unvanında kalabilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4777 E. , 2020/2136 K.
“…
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09/06/2016 gün ve 2014/668 - 2016/533 sayılı kararı onayan Daire'nin 20/06/2018 gün ve 2016/13498 - 2018/4618 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "MEZ" esas unsurlu markasını 1971 yılından beri aktif olarak kullandığını, ticaret unvanlarında da uzun yıllardır yer aldığını, davalının ise "Mez" ibaresine benzer olacak şekilde M E Z şeklinde 2008 yılında ticaret unvanı olarak tescil ettirdiğini, akabinde ise 2013 yılında 2013/90857 kod no ile "MEZOTO" olarak marka müracaatı yaptığını, davalıya gönderilen ihtarnameden sonra ise davalının önceki unvanını terkin ederek müvekkil ile aynı olacak biçimde "MEZ TAŞIT" şekline getirdiği ve iştigal alanının da yine müvekkili ile birebir olacak şekilde değiştirdiğini, davalının söz konusu "MEZ" ibaresini haksız ve kötü niyetli bir şekilde ticaret unvanı olarak tescil ettirdiğini ileri sürerek davalının "MEZ" esas unsurlu ticaret unvanın ticaret sicilinden terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 02.07.2008 tarihinde faaliyete başladığını, davacı şirketlerin 2008 tarihinden bu yana müvekkilinin faaliyetini bilmelerine rağmen hiçbir müdahalede ve hiçbir talepte bulunmadıklarını, davacının aradan geçen 6 yılın sonunda işbu davayı kötü niyetli olarak açtıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 38,50 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  Avukat   -   Makaleler
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için