Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/1319 E. , 2020/957 K.
0

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/1319 E. , 2020/957 K.

1. Ceza Dairesi 2018/1319 E. , 2020/957 K.

"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)


Hakaret ve hırsızlık suçlarından Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'in, firar eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı maddesine aykırı hareket etmekten 20 gün süre ile hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 24/10/2017 tarihli ve 2017/368 sayılı kararının onanması talebinin reddi ile söz konusu cezanın iptaline ilişkin İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin 21/11/2017 tarihli ve 2017/5493 esas, 2017/5602 sayılı kararına itirazın reddine dair İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/1227 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun “Disiplin Soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.”, aynı maddenin 3. fıkrasında “Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.” ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında da “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır.” düzenlemelerin yer aldığı, söz konusu bu sürelerin idarenin işlemlere bir an önce başlamasını teşvik edici nitelikte düzenleyici süreler olduğu ve hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği nazara alındığında,
Hükümlünün 14/09/2017 tarihinde firar ettiği ve iki günlük süreye riayet edilmeyerek soruşturma işlemlerine 16/09/2017 tarihinde başlanması gerekmesine rağmen, 17/10/2017 tarihinde başlandığı ve 24/10/2017 tarihinde bitirilerek ve hükümlü hakkında disiplin cezası kararı verilerek gecikme yaşandığı sabit olmakla birlikte, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde belirtilen sürelerin emredici olduğuna dair kanunda herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, süre ihlalinde gerçekleşecek neticeye ilişkin kanunda bir düzenlemeye de yer verilmediği, hak düşürücü süre olarak değerlendirilemeyeceği, disiplin soruşturmasına başlama süresindeki bu gecikmenin disiplin cezasının infaz edilme tarihinin öne çekilmesi suretiyle giderilebileceği cihetle, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile disiplin cezasının onanması talebinin reddine ve cezanın iptaline karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/02/2018 gün ve 94660652-105-35-802-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-)Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada temizlik işlerinde çalıştırılmak üzere götürüldüğü İzmir Büyükşehir Belediyesi Defin İşleri Müdürlüğünden firar ettiği, firar fiili ile ilgili olarak 14.09.2017 tarihinde infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında firar fişi düzenlendiği,
16.10.2017 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 17.10.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 19.10.2017 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 20.10.2017 tarihinde yazılı olarak savunmasını verdiği, muhakkik tarafından düzenlenen 24.10.2017 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 24.10.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 26.10.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurmaması nedeniyle, disiplin cezasının kesinleştiği,
Kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanılabilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48. maddesi uyarınca infaz hakiminin onayının gerekmesi nedeniyle onay için 10.11.2017 tarihinde İzmir İnfaz Hakimliğine başvurulduğu,
İzmir 2.İnfaz Hakimliğinin 21.11.2017 tarihli ve 2017/5493 esas, 2017/5602 karar sayılı kararında “yasada öngörülen sürelere uyulmadan yapılan disiplin soruşturması sonucu verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile disiplin cezasının tüm sonuçları ile iptaline karar verildiği,
Cumhuriyet Başsavcılığının, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2017 tarihli ve 2017/1227 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
2-)Hukuksal değerlendirme;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 24.10.2017 tarihli ve 2017/368 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu, kanunda öngörülen yasal sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu haliyle infazının yapılmaması gerektiği kanaati oluşan İnfaz Hakimliğinin kesinleşen kararın kaldırılması yönünde kanun yollarının işletilmesi amacıyla yetkili ve görevli mercilere bildirimde bulunmak ve bu bildiriminin sonucuna göre bir karar vermek yerine yetkisi olmadığı halde kesinleşen kararın iptali yönünde verdiği karar usul ve yasaya aykırı olup, Cumhuriyet Savcılığının itirazının bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2017 tarihli ve 2017/1227 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-)Sonuç ve karar;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2017 tarihli ve 2017/1227 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

  Avukat   -   Yargıtay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için