Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4229 E. , 2019/1205 K.
0

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4229 E. , 2019/1205 K.

15. Ceza Dairesi 2017/4229 E. , 2019/1205 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; beraat
2- Sanık ... hakkında; TCK.nın 155/2, 62, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’nun mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ...’nun beraatine ilişkin hüküm vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’nun, Mardin ilinde kurulu mülhak aile vakfı olan Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Köftezade ... ...nın mütevellisi, sanık ...’nun mütevelli vekili olduğu, vakfın mal varlıklarının aile bireylerinin eğitim, barınma, diğer ihtiyaçlarının karşılanması ve ekonomik olarak acze düşmüş olanların desteklenmesi amacıyla kurulduğu ve bu amaçları doğrultusunda faaliyet gösterdiği ancak; mütevellilerin görevlerini yaparken gerekli özeni göstermedikleri aksaklıklara neden oldukları ve vakfın zararına hareket ettikleri, vakfa ait taşınmazlardaki kira bedellerini yasal süresi içinde yatırmayan kiracılar hakkında yasal yollara başvurulmadığı, vakfın Mardin'deki dükkanlarına gerekli özenin gösterilmediği, kiraların rayiç değerleriyle mukayese edildiğinde çok düşük düzeyde kaldığı, İstanbul'daki dairelerin de vakfın mütevellisine ve akrabalarına çok düşük bedellerle kiralandığı, kiraların 2005 yılı içerisinde müfettiş baskısıyla bir miktar arttırıldığı ancak yine de rayiçlere göre düşük kaldığı, İstanbul Halkalı Konut Birlik Sitesi zemin katta yer alan dairenin ise bilabedel mütevelli sanık ...’nun kardeşi sanık ...' na kullandırıldığı ve bu işlemlerle vaktin zararına sebep olunduğu, bu şekilde sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1- Sanık ...’nun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda; Mardin İli’nde bulunan vakfa ait gayrimenkuller rayiç ve rayice yakın bir bedelden kiraya verilmemesi nedeniyle vakfın yıllık 22.964,40 TL gelir kaybına uğramış olduğu, vakfa ait İstanbul İli’ndeki gayrimenkuller rayiç ve rayice yakın bir bedelden kiraya verilmemesi nedeniyle vakfın yıllık 56.340,40 TL, kira süresi olan 3 yıllık dönemde ise 169.020 TL gelir kaybına uğramış olduğu, kiracılar tarafından yapıldığı iddia edilen toplam harcama tutarının ise 13.245,39 TL olduğu yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi, Vakıflar İdaresi’nce yapılan müfettiş incelemesinde; vakfın az sayıdaki işlemlerinin düzenli tutulmaya çalışıldığı, kesin hesap çıkarıltılmasında zaman zaman yanlışlıklar yapıldığı, kiralarını yasal süresi içinde yatırmayan kiracılar hakkında yasal yollara başvurulmadığı, vakfın Mardin'deki dükkanlarına Mütevellice gerekli özenin gösterilmediği, kiraların rayiç değerleriyle mukayese edildiğinde çok düşük düzeyde kaldığı, yine İstanbul'daki dairelerin de vakfın mütevellisine ve akrabalarına çok düşük bedellerle kiralandığı, kiraların 2005 yılı içerisinde müfettiş baskısıyla bir miktar arttırıldığı ancak yine de rayiçlere göre düşük kaldığı, İstanbul Halkalı Konut Birlik Sitesi zemin katta yer alan dairenin ise bilabedel mütevellinin kardeşi ...'na kullandırıldığı ve bu işlemlerle vakfın zararına sebep olunduğu tespit edilmiş olması, katılan beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemleri sonucu hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanığın vakfı zarara uğratmadığı, suç işleme kastıyla hareket etmediği, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar müdafiinin, sanık ... hakkında vekalet ücreti takdir olunamamasına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre, temyiz isteminin vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenip, bu taleple sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
1136 sayılı Yasanın 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5.maddesi gereğince, tayin edilen 1.320 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” şeklindeki bendin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  Avukat   -   Yargıtay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için