Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2255 E. , 2020/3159 K.
0

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/2255 E. , 2020/3159 K.

17. Hukuk Dairesi 2018/2255 E. , 2020/3159 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Taraflar arasındaki dava sonucu Mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasa’nın geçici 4/1 maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dairemizce verilen 29.01.2015 gün 2013/13898 Esas, 2015/1197 Karar Sayılı bozma ilamı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup, Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 Sayılı Kanun'un 43.maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nın 373.maddesinin 5. fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03/06/2020 gününde Üye ...'un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

KARŞI OY

Dairemizin Esas: 2013/13898. Karar: 2015/1197 sayılı kararıyla davalı ... yönünden davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle kararı bozulan İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin önceki kararında direnmesi üzerine Dairemizde yapılan incemelede Daire kararı usul ve yasaya uygun bulunarak direnme kararının yerinde olmadığı düşüncesiyle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Hukuk Genel Kuruluma gönderilmesine karar verilmiş ise de aşağıdaki gerekçeyle Sayın Çoğunluğun düşüncesine iştirak edemiyorum.
Dava İzmir Büyükşenir Belediyesinin şehiriçi ulaşım hizmetlerini yürütmek üzere kurduğu İzmir Ulaşım Hizmetleri A.Ş.'ye ait bir otobüsün yolcusu olan davacının durakta inmek istediği sırada düşerek yaralanmasından kaynaklanan tazminat istemidir. Araç şoförü ile aracın sahibi ve işleteni ... A.Ş. yönünden verilen karar Dairemizce onanarak kesinleşmiştir.
2918 sayılı Kanunun 106. maddesinde Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, 110. maddesinde ise işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği açıkça belirtilmiştir. Aynı Kanunun 85/1. maddesinde de işleten sorumluluğuyla ilgili olarak; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar şeklinde, 5. fıkrasında ise işleten ve araç işletici teşebbüsün sahibinin aracın sürücüsü ve aracın kullanılmasına katılan kişilerin kusurundan kendi kusurları gibi sorumlu oldukları yönünde düzenleme yer almaktadır.
Dava konusu olayda kazaya karışan otobüs ... A.Ş.’ye ait olsa da bu şirketin sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Şehiriçi ulaşım planlamalarını yapma, hizmetin yürütülmesiyle ilgili her türlü kararı alma, denetleme yetki ve sorumluluğu Belediyeye aittir. Buradan hareketle otobüs kazalarında belediyenin denetim görevini tam ve doğru yapmamış olmasının bir hizmet kusuru olarak değerlendirilmesi ve bu kazadan dolayı açılacak tazminat davalarının tam yargı davası olarak idare mahkemesinde açılması gerektiğinin kabulü 2918 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen maddelerinin hem metnine hem de ruhuna aykırıdır. Kanun koyucu karayolunda meydana kazalarda kusuru bulunan bütün sorumlular için açılacak davaların tek elden yürütülmesi ve birbiriyle çelişen yargı kararlarının ortaya çıkmasını önlemek için adli yargı yoluna görev vermiştir. Dairemizin daha önce benzer olaylarda verdiği bozma kararları ile dosyaların gönderildiği idare mahkemelerinin de görevsizlik kararı vermesi üzerine konunun intikal ettiği Uyuşmazlık Mahkemesi istikrar kazanmış içtihatlarıyla davaya bakmanın adli yargının görev alanında olduğuna karar vermektedir. Davaların mükün olan en kısa sürede sonuçlandırılması ve usul ekonomisi açısından da değerlendirildiğinde direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.

  Avukat   -   Yargıtay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için