Bu sitenin tüm hakları Andis Hukuk'a aittir.

Andis Hukuk & Danışmanlık İstanbul Ofisi (0212) 571 19 31
https://g.co/kgs/9FKrPBN
https://andishukuk.com/
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16571 E. , 2018/4265 K.
0

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16571 E. , 2018/4265 K.

21. Hukuk Dairesi 2016/16571 E. , 2018/4265 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı, davalı ...... tarafından düzenlenen idari ...... cezasının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava; idari ...... cezasının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı ...... tarafından 15.12.2014 tarihinde davacı aleyhine düzenlenen 2.821,00 TL'lik idari ...... cezasının iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı şirket ile ...... arasında, aralarında......'ın da bulunduğu illerde “ ...... sağlık hizmetleri alımına ” ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin “ alt yüklenicilere ilişkin bilgiler ve sorumlulukları ” başlıklı 15. maddesinde; söz konusu işte alt yüklenici çalıştırılmayacağının ve işlerin tamamının davacı şirketin kendisi tarafından yapılacağının belirtildiği, ancak daha sonra davacı şirket ile ...... Med. Yem. Tem. Hiz. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında “ hizmet alım sözleşmesi ” imzalandığı, bu sözleşmenin konusunun; davacı şirketin ...... ile yaptığı sözleşme kapsamında...... ...... alanında sunacağı hizmetin tamamının ...... Med. Yem. Tem. Hiz. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından karşılanmasını sağlamak amacı ile...... ...... Alanında ...... hizmetleri ( ...... yardım ambulansı ile 1 ..., 1 yardımcı sağlık personeli ve 1 ambulans şoföründen müteşekkil sağlık ekibi ) alımı işi olarak belirtildiği, davalı ...... tarafından ise; davacı şirket ile ...... arasında imzalanan sözleşmede işin alt yükleniciye verilemeyeceğinin belirtilmiş olduğu gerekçesi ile dava dışı ...... Med. Yem. Tem. Hiz. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.'nin çalışanlarının sigortalı işe giriş, aylık prim hizmet belgesi ve işten çıkış bildirgesinin verilmesinin davacı şirketten istenildiği, iş bu davada; 01.07.2012 – 31.08.2012 tarihleri arasında...... ......limanı'nda sunulan hizmet için işyeri açılış bildirgesi verilmediği, bu nedenle işyerinin açılışının re'sen yapıldığı gerekçesi ile idari ...... cezası uygulandığı, idari ...... cezasına ilişkin 15.12.2014 tarihli yazıya davacı şirket tarafından süresinde itiraz edildiği, itirazın reddine ilişkin komisyon kararının davacı şirkete 17.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve iş bu davanın 16.04.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır.Bunlar;
“a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; eldeki davada öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus yargı yoludur. Mahkemece bir davada, dava şartlarının olup olmadığına 6100 sayılı HMK'nın 114/1 maddesinde gösterilen sıralamaya göre bakılması gerekmektedir. Bu durumda yargı yolunun caiz olmadığı bir mahkemede açılan davada, mahkemece davanın esasına girilemez. Öncelikle yargı yolunun belirlenmesi gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre; “ yargı yolunun caiz olması ” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
5510 sayılı Yasa'nın 102. maddesine göre; idari ...... cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ......'a ya da ......'un ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde ......'a itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İtirazı ......'ca reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması idari ...... cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Yukarıda yer alan yasa hükümlerine göre; idari ...... cezasının ilgiliye tebliği zorunlu olup itiraz edilmesi ve ......'ca itirazın reddi halinde idari ...... cezasının ...... alacağı olarak 6183 sayılı Kanun’a göre takip ve tahsil işlemleri yapabileceği gibi bu bağlamda ödeme emri de gönderebilir. Bu nedenle ödeme emrinin konusunun idari ...... cezası olması uyuşmazlığın başlıbaşına idari yargıda görülmesini gerektirmez. ......'un, idari ...... cezasını tebliğ etmediği veya itiraz hakkında komisyonca bir karar alınmadığı hallerde, ......'un davacıya gönderdiği ödeme emrine konu ...... alacağı, takip ve tahsili mümkün olan bir alacak haline gelmediğinden mahkemece yargı yolu görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmelidir.
Somut olayda; davalı ...... tarafından davacı şirkete, 15.12.2014 tarihli yazı ile idari ...... cezası bildirildiği, idari ...... cezasına davacı şirket tarafından yapılan itirazın ise davalı ...... tarafından oluşturulan komisyon tarafından 02.03.2015 tarihli karar ile reddedildiği, red kararının davacı şirkete 17.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davacı şirket tarafından bir aylık süre içerisinde iş bu davanın açıldığı, dosya içeriğinde davaya konu idari ...... cezasının ödeme emrine dönüştüne dair belge bulunmadığı anlaşıldığından eldeki davaya İdari Yargı'da bakılması gerektiği açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “ yargı yolunun caiz olmaması ” nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ...... vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

  Avukat   -   Yargıtay Kararları
0 0
0 yanıt   -  

Avukatlara soru sormak için